Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
RESTLESSNESS : English Turkish

n. huzursuzluk, rahatsızlık, uykusuzluk, tez canlılık, yerinde duramama

RESTOCK : English Turkish

v. yeniden doldurmak, stoğu tamamlamak, eksikleri tamamlamak, yeniden depolamak

RESTORATION : English Turkish

n. restorasyon, yenileme, iyileştirme, iade, geri verme, yeniden yapılanma, yeniden tahta geçme

RESTORATIVE : English Turkish

n. kuvvet şurubu, ayıltıcı ilaç, iyileştirici yiyecek

RESTORATIVE : English Turkish

adj. canlandırıcı, kuvvet verici

RESTORE : English Turkish

v. restore etmek, yenileştirmek, eski haline getirmek, onarmak, görevine iade etmek, geri vermek, iade etmek, kavuşturmak, yeniden tahta geçirmek

RESTORE A KING TO THE THRONE : English Turkish

v. kralı yeniden tahta geçirmek

RESTORE SMB. TO LIBERTY : English Turkish

v. özgürlüğüne kavuşturmak

RESTORE SMB. TO LIFE : English Turkish

v. yaşama döndürmek

RESTORED : English Turkish

adj. onarılmış

RESTORER : English Turkish

n. restore eden, yenileyen, saçları güçlendiren ilaç

RESTRAIN : English Turkish

v. alıkoymak, engellemek, tutmak, baskı altında tutmak, bastırmak, frenlemek, dizginlemek, hapsetmek, sınırlamak, kısıtlamak

RESTRAIN ONESELF : English Turkish

kendini tutmak

RESTRAINED : English Turkish

adj. ihtiyatlı, ölçülü, bastırılmış, dar [tiy.]

RESTRAINING ORDER : English Turkish

n. yasaklama emri

RESTRAINT : English Turkish

n. tutma, baskı, kısıtlama, engel, sınırlama, tahdit

RESTRAINT OF LIBERTY : English Turkish

n. özgürlüğün kısıtlanması

RESTRAINT OF TRADE : English Turkish

ticaretin kısıtlanması

RESTRICT : English Turkish

v. sınırlamak, kısıtlamak, tahdit etmek, sınırlama getirmek

RESTRICTED : English Turkish

adj. yasak, kısıtlı, sınırlı, gizli

RESTRICTED AREA : English Turkish

yasak bölge

RESTRICTION : English Turkish

n. kısıtlama, sınırlama, tahdit, yasak, kayıt

RESTRICTIVE : English Turkish

adj. sınırlayıcı, tanımlayıcı, kısıtlayıcı, bağlayıcı

RESTRICTIVE CLAUSE : English Turkish

n. tanımlayıcı cümlecik, kısıtlayıcı yasa maddesi

RESTROOM : English Turkish

n. tuvalet, helâ