Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
RESULT : English Turkish

n. sonuç, netice, son, akıbet, semere, ürün

RESULT : English Turkish

v. sonucu olmak

RESULT FROM : English Turkish

v. ileri gelmek

RESULT IN : English Turkish

ile sonuçlanmak, olarak sonuçlanmak

RESULTANT : English Turkish

n. sonuç, bileşke

RESULTANT : English Turkish

adj. meydana gelen, çıkan, sonuç olarak çıkan

RESUME : English Turkish

n. özgeçmiş, özet

RESUME : English Turkish

v. yeniden başlamak, kaldığı yerden devam etmek, geri almak, kavuşmak, özetlemek

RESUMPTION : English Turkish

n. yeniden başlama, kaldığı yerden devam etme, geri alma

RESURGE : English Turkish

v. yeniden dirilmek, yeniden çıkmak

RESURGENCE : English Turkish

n. yeniden dirilme, canlanma, güçlenme

RESURGENT : English Turkish

adj. yeniden dirilen, yeniden çıkan

RESURRECT : English Turkish

v. diriltmek, yaşama döndürmek, yeniden adet edinmek

RESURRECTION : English Turkish

n. hazreti İsa'nın dirilişi

RESURRECTION : English Turkish

n. diriliş, diriltme, yeniden canlanma, yeniden ortaya çıkma, kıyamet

RESUSCITATE : English Turkish

v. diriltmek, yaşama döndürmek, ayıltmak, dirilmek, hayata dönmek

RESUSCITATION : English Turkish

n. diriltme, dirilme, öldükten sonra yeniden canlanma

RET : English Turkish

v. ıslatıp yumuşatmak (keten vb.), çürümek (kuru ot)

RETAIL : English Turkish

adv. perakende, perakende olarak

RETAIL : English Turkish

n. perakende satış, perakendecilik

RETAIL : English Turkish

v. perakende satmak, perakende satılmak, yaymak (söylenti), ayrıntılarıyla anlatmak, önüne gelene söylemek

RETAIL : English Turkish

adj. perakende

RETAIL DEALER : English Turkish

perakendeci

RETAIL PRICE : English Turkish

perakende fiyatı

RETAIL SELLING : English Turkish

perakendecilik