Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
RINGER'S SOLUTION : English Turkish

Ringer solüsyonu, hayvan dokuları için izotonik sodyum potasyum ve kalsiyum klorür içeren sulu solüsyon

RINGING : English Turkish

adj. çalan, çınlayan

RINGING : English Turkish

n. çan sesi, çınlama

RINGING CHEERS : English Turkish

n. coşkulu tezahürat

RINGING LAUGH : English Turkish

n. çınlayan kahkaha

RINGLEADER : English Turkish

n. elebaşı, çete lideri

RINGLET : English Turkish

n. lüle, bukle, saç lülesi, ufak halka

RINGMASTER : English Turkish

n. sirk eğitmeni, sirk müdürü

RINGROAD : English Turkish

n. çevre yolu

RINGSIDE : English Turkish

n. ring kenarı

RINGSIDE SEAT : English Turkish

n. ringe yakın sandalye

RINGSNAKE : English Turkish

n. çayır yılanı

RINGSTER : English Turkish

n. klik üyesi, tröst üyesi

RINGWORK : English Turkish

n. dairesel sağlamlaştırma, dairesel siper veya dairesel tahkimat

RINGWORM : English Turkish

n. saçkıran, mantar hastalığı

RINK : English Turkish

n. buz pateni alanı, paten alanı

RINKHALS : English Turkish

n. elapid yılan, güney Afrika'nın son derece zehirli yılanı

RINSE : English Turkish

n. durulama, çalkalama, çalkalanma, hafif saç boyası

RINSE : English Turkish

v. durulamak, çalkalamak, hafifçe boyamak (saç)

RINSE AWAY : English Turkish

v. yıkayıp temizlemek, su ile temizlemek

RINSE OUT : English Turkish

durulamak, sudan geçirmek, çalkalamak

RINSER : English Turkish

n. yıkamacı, yıkayan kimse; su ile temizleyen şey

RINSING : English Turkish

n. durulama, sudan geçirme, çalkalama, durulama suyu

RINSINGS : English Turkish

n. durulama suyu

RIO : English Turkish

adar operatörü, Amerikan Hava Kuvvetleri uçaklarında radar detektörlerini idare eden görevli (uçağın arka kısmında oturan)