Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
RIPPED : English Turkish

adj. sökülmüş

RIPPER : English Turkish

n. sökücü, yırtıcı, dikişleri almaya yarayan alet, alem tip, yaman herif, kanlı katil

RIPPING : English Turkish

n. sökme

RIPPING : English Turkish

adj. mükemmel, harika, müthiş

RIPPLE : English Turkish

n. dalga dalga yayılma, daire şeklinde yayılan dalga, dalgacık, dalgalanma, su sesi, şırıltı, çağlama, keten tarağı, keten ayıklama aleti

RIPPLE : English Turkish

v. hafifçe dalgalanmak, kırışmak, çağlayarak akmak, dalgalanmak, dalgalandırmak

RIPPLE CLOTH : English Turkish

n. havlı yün kumaş

RIPPLE CURRENT : English Turkish

n. titrek elektrik akımı

RIPPLE FINISH : English Turkish

n. dalgalı boya, dalga dalga boya

RIPPLE OF APPLAUSE : English Turkish

alkış dalgası, alkış çağlaması, alkışların uğultusu, yüksek sesli alkışlama ve tebrik etme

RIPPLES : English Turkish

n. küçük dalgalar tarafından şekillendirilen deniz tabanı formu; sonuçlar, neticeler, yan etkiler dizisi, tepkiler serisi

RIPPLY : English Turkish

adj. küçük dalgalar veya salınımlarla karakterize; hafifçe dalgalanan veya çarpışan su sesine sahip olan

RIPRAP : English Turkish

n. dolgu, pere, taş kaplama, anroşman, temeller veya set kurmak için kullanılan kırılmış taş yığını (suda veya yumuşak zeminde); üstünkörü bir şekilde bir araya getirilmiş kırık taşlardan yapılan temel, taş dolgu temel; dalgaların gücünü kırmak için bir bariyer olarak kullanılan taş duvar, dalgakıran; dolgu için kullanılan malzemeler veya taşlar (ör. denizi doldurmak için vb.)

RIPRAP : English Turkish

v. bir dolgu inşa etmek, bir pere kurmak; bir taş doldurma ile takviye etmek, bir dalgakıran benzeri dolgu ile kuvvetlendirmek

RIPSAW : English Turkish

n. bıçkı testeresi, kaba testere

RIPSNORTER : English Turkish

n. gürültücü tip, gürültülü şey, çılgın, şamata, olağanüstü şey

RIPSTOP : English Turkish

adj. ilave ipliklerle veya dikişlerle dokunmuş veya yapılmış; gerilmeden dolayı yırtılmaktan korumak için çifte dikiş ve iplikle dokunmuş kumaşla ilgili

RIPSTOP : English Turkish

n. gerilmeden dolayı yırtılmaktan korumak için çifte dikiş ve iplikle dokunmuş naylon kumaş

RIPTIDE : English Turkish

n. karışık durum

RISC : English Turkish

n. işlemci süretini artırmak için sadece küçük sayıların komutlarını tanıyacak şekilde dizayn edilmiş mikro işlemci (Bilgisayar)

RISD : English Turkish

Rhode Island Tasarım Okulu, Providence'da (Rhode Adası, ABD) bulunan tanınmış sanat okulu

RISE : English Turkish

interj. ayağa kalkın, herkes ayağa kalksın

RISE : English Turkish

n. yükseliş, yükselme, doğuş (güneş), çıkma, dirilme, artış, terfi, kaynak, bahane, neden, tepe, yükselti, tümsek, yükseklik, katılma, eklenme

RISE : English Turkish

v. kalkmak, ayağa kalkmak, kabarmak, doğmak, yükselmek, havalanmak, yukarı kalkmak, şiddetlenmek, artmak, çıkmak, doğmak (güneş), terfi etmek, görünmek, yükseltmek

RISE ABOVE : English Turkish

üzerinden doğmak, üstünden yükselmek, başarmak, atlatmak, üstesinden gelmek;
dan daha yüksek/üstün olmak