Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ROQUE : English Turkish

n. topun sekerek oyun içerisinde kalabileceği alçak duvarlarla çevrili sert bir sahada oynanan krokete benzer veya kroket tabanlı oyun

ROQUEFORT : English Turkish

n. rokfor, güney Fransa'da bir şehir; koyun sütünden yapılan ve Roquefort'da (Fransa) üretilen keskin aromalı yumuşak mavi bir peynir markası

ROQUEFORT CHEESE : English Turkish

n. rokfor peyniri, koyun sütünden yapılan ve Roquefort'da (Fransa) üretilen keskin aromalı yumuşak mavi bir peynir markası

ROQUET : English Turkish

n. (Spor) kroket oynarken bir başka oyuncunun topuna vurma hareketi; kroket oyunu

ROQUET : English Turkish

v. (Spor) kroket oynarken bir başka oyuncunun topuna vurmak

ROQUETTE : English Turkish

n. arugula, keskin kokulu acı yenilebilir yeşil yapraklıAkdeniz bitkisi (salatalarda kullanılan)

RORIC : English Turkish

adj. çiye benzeyen, çiy gibi, çiy ile kaplı

RORO : English Turkish

ir geminin yükün bir rampa ile yüklenip boşaltıldığı yükleme ve boşaltma sistemi

RORQUAL : English Turkish

n. çatal kuyruklu balina

RORSCHACH : English Turkish

n. bir soyadı; Hermann Rorschach (
1922), İsviçreli psikiyatrist, Rorschach kişilik testinin geliştiricisi

RORSCHACH TEST : English Turkish

Rorschach testi, psikolojik kişilik testi türü, mürekkep lekesi testi

ROSA : English Turkish

n. bir bayan ismi

ROSA LUXEMBURG : English Turkish

n. (
1919) Polonya doğumlu, sosyalist bir filozof ve Spartaküs partisinin kurucularından olan Alman Yahudi Marksist politikacı ve devrimci (Berlin'de öldürülen)

ROSA PARKS : English Turkish

n. Rosa Louise Parks (
2005) Alabama'da beyaz bir yolcuya oturduğu otobüs koltuğunu vermeyi reddeden siyahi Amerikalı kadın (otobüslerdeki ayrımcılığın sona ermesi ve medeni Haklar Hareketi'nin başlamasının fitilini ateşleyen)

ROSACE : English Turkish

n. gül biçiminde süs, gül deseni, gül pencere

ROSACEA : English Turkish

n. burun üzerinde ve alında kırmızı lekelerle karakterize kronik deri hastalığı (Tıp)

ROSACEOUS : English Turkish

adj. gül, gül ailesinden, gül gibi

ROSALIND : English Turkish

n. bir bayan ismi

ROSALYN : English Turkish

n. bir bayan ismi

ROSANILINE : English Turkish

n. bir boya ve mantar ilacı olarak kullanılan kahverengi-kırmızı kristal organik bileşik (Kimya)

ROSARIAN : English Turkish

n. gül yetiştiricisi, gül meraklısı

ROSARIUM : English Turkish

n. gül bahçesi

ROSARY : English Turkish

n. gül bahçesi, tespih, tespih duası

ROSE : English Turkish

n. üzgeçli ağızlık (bahçe sulama kovası), gül pencere, hortum ağzı, rüzgâr gülü, gül deseni, yılancık, güzel kız, gül, gül pembesi, pembe şarap, roze şarap

ROSE : English Turkish

adj. pembe, lâl, gül pembesi, gül