Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
THEREAT : English Turkish

adv. orada, o sırada, o zamanda, o nedenle

THEREBY : English Turkish

adv. dolayısıyle, o münasebetle

THEREFOR : English Turkish

adv. onun için

THEREFORE : English Turkish

conj. bu nedenle, o yüzden, bu yüzden, onun için

THEREFORE : English Turkish

adv. bu nedenle, bundan dolayı, o yüzden, bu yüzden, bunun için, onun için

THEREFROM : English Turkish

adv. oradan, ondan, bundan

THEREIN : English Turkish

adv. orada, içinde, o konuda

THEREINAFTER : English Turkish

adv. sonraki kısımda, sonraki bölümde

THEREINBEFORE : English Turkish

adv. önceki, eski, önce gelen, önceden olan

THEREOF : English Turkish

adv. ondan, bu nedenle, bu yüzden

THEREON : English Turkish

adv. bunun üzerine, onun üzerine

THEREOUT : English Turkish

adv. oradan, ondan

THERESA : English Turkish

n. bir bayan ismi; bir soyadı; Mother Theresa (
1997), Arnavut asıllı Hristiyan rahibe, hasta ve yoksullar için hayır organizasyonları kurucusu, 1979 Nobel Barış Ödülü sahibi; Wisconsin'de (ABD) bir kasaba; New York (ABD) eyaletinde bir köy

THERESIENSTADT : English Turkish

n. Terezin, Prag yakınlarında II. Dünya Savaşı esnasında Naziler tarafından kurulan duvarlarla çevrili Yahudi gettosu

THERETO : English Turkish

adv. ona, oraya, ayrıca

THERETOFORE : English Turkish

adv. şu ana kadar

THEREUNDER : English Turkish

adv. onun altına, onun altında

THEREUPON : English Turkish

adv. bunun üzerine, bunun sonucu olarak

THEREWITH : English Turkish

adv. onunla, bunun üzerine, bunun sonucu olarak, derhal

ROUGH WORK : English Turkish

v. kaba iş

ROUGH-CUT : English Turkish

adj. iri taneli parçalar halinde kesilmiş, rafine edilmemiş; arıtılmamış, inceltilmemiş; incelik ve nezaketten yoksun

ROUGH-CUT : English Turkish

n. henüz tam olarak yayınlanmamış veya basılmamış film

ROUGHAGE : English Turkish

n. saman gibi gıdası az yiyecek, ekinin artık bölümü, kaba yem

ROUGHCAST : English Turkish

adj. taslak halinde, bitmemiş, müsvedde halinde

ROUGHCAST : English Turkish

v. taslağını yapmak, çarpma sıva, taslağını çizmek, kaba sıva vurmak