Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
ROUGHCAST : English Turkish

n. taslak, müsvedde, kaba sıva

ROUGHDRY : English Turkish

v. çamaşırları kurutup ütülemeden bırakmak

ROUGHEN : English Turkish

v. pürüzlenmek, pütür pütür olmak, kabarmak, pürüzlendirmek, kabartmak

ROUGHEN UP : English Turkish

v. pürüzlendirmek, kabartmak

ROUGHHEW : English Turkish

v. kaba ve iri taneli şekilde kesmek, düzleştirmeden pürüzlü şekilde kesmek

ROUGHHOUSE : English Turkish

n. gürültü, patırtı, kargaşa, gürültülü eğlenti, kargaşalık

ROUGHHOUSER : English Turkish

n. kaba ve sert şekilde oynayan kimse, agresif bir şekilde oynayan kimse

ROUGHLY : English Turkish

adv. kaba, kabaca, aşağı yukarı, tahminen

ROUGHNECK : English Turkish

n. kabadayı, külhanbeyi, bıçkın, hödük, dağ ayısı

ROUGHNESS : English Turkish

n. pürüzlülük, hoyratlık, kabalık, pürüz, engebe, dalgalılık, haşinlik, seklik

ROUGHNESSES : English Turkish

n. şiddet, sertlik, kabalık; bayağılık, hoyratlık, düz olmayan eğimli ve pürüzlü bir yüzeyi olma durumu; hamlık, arıtılıp rafine edilmemiş veya inceltilmemiş olma durumu

ROUGHRIDER : English Turkish

n. yabani at terbiyecisi, yabani at binicisi, başıbozuk süvari [amer.]

ROUGHRIDER : English Turkish

n. yabani atları binmeye elverişli hale getirmek için hazırlayan kimse

ROUGHSHOD : English Turkish

adj. kayarlı (nal), nal çivileri dışarıdan olan

ROULADE : English Turkish

n. nağmeleme, dolması yapılan et dilimi

ROULEAU : English Turkish

n. rulo, tomar, dürüm, silindir

ROULETTE : English Turkish

n. rulet, dişli ufak çark

ROUMANIA : English Turkish

n. romanya

ROUMANIAN : English Turkish

adj. romanya, romen

ROUMANIAN : English Turkish

n. romen, romanyalı, romence

ROUND : English Turkish

n. daire, halka, çember, tur, yuvarlak şey, dizi, birbiri ardına yapılan şeyler, dilim, yaylım ateşi, tufan, raund, kanon [müz.]

ROUND : English Turkish

v. yuvarlaklaştırmak, etrafını sarmak, etrafında dönmek, etrafını dolaşmak, etrafını dolaşarak geçmek, yuvarlaklaşmak, tamamlanmak, dönmek

ROUND : English Turkish

adj. yuvarlak, daire şeklinde, küresel, top şeklinde, tam, kesirsiz, bütün, okkalı, açık, kesin, çekinmeden, şiddetli, sert (şarap)

ROUND : English Turkish

adv. daire şeklinde, çepeçevre, boyunca, etrafına, öbür tarafa, bu tarafa

ROUND : English Turkish

prep. çevresinde, etrafında, yakında, yakınında, hakkında, konusunda