English Turkish
SAINT-PIERRE AND MIQUELON : English Turkish
n. Newfoundland yakınında Kanada kıyıları açıklarında birkaç küçük adadan oluşan denizaşırı Fransa bölgesi
SAINTDOM : English Turkish
n. bir azizin yüceliği, bir azizin pozisyonu, bir azizin durumu, Hristiyan Kilisesi tarafından kutsanmış veya azizler listesine alınmış bir kimsenin statüsü; toplu olarak tüm azizler, azizler sınıfı (ayrıca sainthood)
SAINTED : English Turkish
adj. azizlik mertebesine çıkmış, rahmetli, merhum, kutsal
SAINTHOOD : English Turkish
n. azizlik, azizler
SAINTLIKE : English Turkish
adj. aziz gibi, azizlere yakışır, mübarek
SAINTLINESS : English Turkish
n. azizlik, kutsallık
SAINTLY : English Turkish
adj. aziz gibi, azizlere yakışır, aziz, mübarek, kutsal
SAINTSHIP : English Turkish
n. bir azizin yüceliği, bir azizin pozisyonu, bir azizin durumu, Hristiyan Kilisesi tarafından kutsanmış veya azizler listesine alınmış bir kimsenin statüsü
SAIPAN : English Turkish
n. Kuzey Mariana Adaları'nın en büyük adası; Kuzey Marianas Adaları'nın başkenti
SAITH : English Turkish
v. söylemek, demek, dua etmek (arkakik/eski kullanım)
SAKAMOTO : English Turkish
n. Ryuichi Sakamoto (1952 doğumlu), Japon orkestra şefi ve elektronik müzik bestecisi, Akademi Ödülü sahibi "Son İmparator" filminin müziğinin bestecilerinden biri
SAKE : English Turkish
n. hatır
SAKHALIN : English Turkish
n. Saghalien, Sakhalin Adası, Japonya'nın kuzeyinde Okhotsk Denizi'nde bulunan Rus adası
SAKHAROV : English Turkish
n. Andrei Sakharov (
1989), Rus fizikçi ve Sovyet siyasi muhalifi, 1975 Nobel Barış Ödülü sahibi; bir soyadı
SAKHLIN ISLAND : English Turkish
Sakhlin adası, Rusya'nın güneydoğu sahilleri açıklarında bir ada
SAKI : English Turkish
n. Hector Hugh Munro'nun takma adı (
1916), İngiliz kısa hikaye yazarı
SAKI : English Turkish
n. saki, fermante edilmiş pirinçten yapılan Japon alkollü içeceği; uzun tüyleri ve iri kulakları olan Güney Amerika ağaç maymunu türü (Zooloji)
SAKIGACHI : English Turkish
n. "sabah iyi şans, öğleden sonra kötü şans" özel anlamına sahip rokuyo (altı günden oluşan bir hafta) Japon takviminin 6 gününden biri (ayrıca Senkachi veya Sensho olarak söylenen)
SAKIMAKE : English Turkish
n. "sabah kötü şans, öğleden sonra iyi şans" özel anlamına sahip rokuyo (altı günden oluşan bir hafta) Japon takviminin 6 gününden biri (bu gün ayrıca Senbu, Senmake, Senpu olarakta söylenir)
SAKS : English Turkish
n. bir soyadı; Alabama'da (ABD) bir kasaba; Saks Beşinci Cadde, Amerikan lüks mağazalar zinciri şubeleri (New York'un Beşinci Caddesi'nde başlayan)
SAKS FIFTH AVENUE : English Turkish
çoraplar beşinci cadde, Amerikan lüks mağazalar zinciri şubeleri (New York'un Beşinci Caddesi'nde başlayan)
SAKURA : English Turkish
n. (Japonca) kiraz çiçeği, kiraz kırmızısı ağaç çiçeği
SAL : English Turkish
n. tuz [kim.], kimyasal tuz
SAL AMMONIAC : English Turkish
amonyak tuzu, nişadır
SAL VOLATILE : English Turkish
n. nişadırruhu
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani