Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SAMOA : English Turkish

n. Samoa Bağımsız Devleti, güney Pasifik Okyanusu'nda adalar grubu

SAMOAN : English Turkish

n. Samoa'da konuşulan dil

SAMOAN : English Turkish

n. Samoalı yada Samoa'da ikamet eden kimse

SAMOAN : English Turkish

adj. Samoa'ya ait; Samoa vatandaşları ile alakalı

SAMOS : English Turkish

n. Ege Denizi'nde bir Yunan adası

SAMOS : English Turkish

n. sisam adası

SAMOSA : English Turkish

n. patates sebze veya etle doldurulmuş üçgen şeklinde küçük kızılderili hamur işi

SAMOTHRACE : English Turkish

n. semendirek adası

SAMOVAR : English Turkish

n. semaver

SAMP : English Turkish

n. suda kaynatılan mısır yemeği

SAMPAN : English Turkish

n. altı düz nehir kayığı (çin)

SAMPHIRE : English Turkish

n. küçük beyaz çiçekleri olan ve yaprakları turşu yapımında kullanılan Avrupa bitkisi; Batı Hint Adaları'nda yetişen sahil çalısı

SAMPLE : English Turkish

adj. örnek

SAMPLE : English Turkish

n. örnek, eşantiyon, numune, çeşit, model, mostra, tipik özellik, göstermelik, tipik davranış

SAMPLE : English Turkish

v. denemek, örnek olarak denemek, tatmak, örneklemek

SAMPLE CHECK : English Turkish

n. örnek kontrolü

SAMPLE OUT : English Turkish

v. çökelmek, dibe çökmek

SAMPLE POINT : English Turkish

n. örnek fikir, örnek amaç, örenk sonuç, bir ana fikri veya sonucu temsil eden bir deneyin potansiyel sonucu

SAMPLER : English Turkish

n. örnekleri deneyen kimse, çeşnicibaşı, renk dağıtıcı, örnekleyici, örnek kitabı

SAMPLING : English Turkish

n. örnek, örnekleme, seçme

SAMPLING ERROR : English Turkish

örnekleme hatası, örnek hatası, testi yapanla gerçek sonuç arasındaki fark

SAMPLING RATE : English Turkish

örnekleme sayısı, örnekleme oranı, bir ses kartının aldığı veya verdiği saniyedeki ses örneği sayısı

SAMPSON : English Turkish

n. bir erkek ismi; bir soyadı; Kuzey Karolayna'da (ABD) bir ilçe

SAMSHU : English Turkish

n. pirinçten damıtılan Çin likörü

SAMSON : English Turkish

n. Samson [mit.]