Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SANCTIMONIOUSLY : English Turkish

adv. sahte sofu bir şekilde, dindarlık taslayan bir şekilde, kendini birşey sanan bir şekilde, göstermelik şekilde dindarlık taslayan bir şekilde

SANCTIMONIOUSNESS : English Turkish

n. yalancı sofuluk, dindarlık taslama

SANCTIMONY : English Turkish

n. yalancı sofuluk, dindarlık taslama

SANCTION : English Turkish

n. onay, izin, müsaade, yaptırım, müeyyide, yasaları çiğnemenin cezası

SANCTION : English Turkish

v. uygun görmek, onaylamak, izin vermek

SANCTIONABLE : English Turkish

adj. onaylanabilir, müsade edilebilir, ciro edilebilir; geçerli kılınabilir; yetkili onay verilebilir veya etkinleştirilebilir

SANCTIONATIVE : English Turkish

adj. onay/müsade ile alakalı

SANCTIONED : English Turkish

adj. resmi bir şekilde onaylanmış ve resmi olarak yasal yetki ile donatılmış; yetkili kabulle onaylanmış; onaylanmış kurallarla uyumlu olan

SANCTIONER : English Turkish

n. yaptırımcı, onaylayan kimse, yetkili; ciro eden kimse, cirocu, onaylayıcı, doğrulayıcı; bir yasayı uygulamak adına ceza ve ödülleri uygulayan kimse

SANCTIONS : English Turkish

n. yaptırımlar, bir ülke veya ülkeler tarafından bir diğerine karşı o milleti hukuka uymak için baskı altına almak veya politikasını değiştirmek için yapılan cezalandırıcı hareketler (Uluslararası Hukuk)

SANCTITIES : English Turkish

n. kutsal görevler

SANCTITY : English Turkish

n. kutsallık

SANCTITY OF LIFE : English Turkish

hayatın kutsallığı, din yoluyla hayata kutsal önem verme

SANCTUARY : English Turkish

n. sığınak, barınak, mabet, tapınak, sığınma, koruma alanı

SANCTUM : English Turkish

n. kutsal yer, özel oda

SANCTUM SANCTORUM : English Turkish

en kutsal yer

SANCTUS : English Turkish

n. Tanrı'yı yücelten ve dua eden ilahi (Hristiyan Kilisesi'nde); Kutsal övme şarkısı için müzikal düzenleme

SANCTUS : English Turkish

adj. kutsal

SAND : English Turkish

n. kum, kum tanesi, kumluk, cesaret

SAND : English Turkish

v. kum serpmek, kum yapmak, kumlamak, kumla kaplamak, kum katmak

SAND BAR : English Turkish

kum yığını, sığlık

SAND BATH : English Turkish

kum banyosu, kumla dolu derin küvet

SAND BED : English Turkish

n. kum yatağı, doğal olarak veya suni bir şekilde serilen kalın kum örtüsü

SAND BOX : English Turkish

kum havuzu, çocukların oynayabileceği kumla doldurulmuş kutu/havuz

SAND CASTLE : English Turkish

n. kumdan kale, kum kalesi, kumdan yapılmış kale şekli