English Turkish
SANDBAGGED : English Turkish
adj. kum torbaları ile takviye edilmiş
SANDBAGGER : English Turkish
n. kum torbaları ile takviye eden kimse; bir başkasını birşey yapmaya mecbur eden kimse, gözünü korkutan kimse
SANDBANK : English Turkish
n. kumsal
SANDBAR : English Turkish
n. akıntıların ve gelgitlerin hareketi ile nehir veya denizlerde meydana gelen büyük kum öbeği
SANDBED : English Turkish
n. kum yatağı, doğal olarak veya suni şekilde serilmiş kalın kum tabakası
SANDBLAST : English Turkish
n. kum püskürtme
SANDBLAST : English Turkish
v. kum püskürtmek
SANDBLASTER : English Turkish
n. kumla karışık güçlü hava akıntısı vasıtasıyla parlatan veya temizleyen alet
SANDBLASTING : English Turkish
n. kumla karışık güçlü hava akıntısı ile öğütme veya kesme eylemi; kumla karışık güçlü hava akıntısı vasıtasıyla parlatma veya temizleme
SANDBLIND : English Turkish
adj. kum körü olan, zayıf görme yeteneği olan, görmesi zayıf olan, kısıtlı görme kapasitesine sahip olan
SANDBOX : English Turkish
n. kum havuzu
SANDBOY : English Turkish
n. (İngiliz İngilizcesi) genç kum dağıtıcısı veya satıcısı, sahil tatil yöresinde kum satan genç erkek
SANDED : English Turkish
adj. zımpara ile parlatılmış veya ovalanmış; zımpara kağıdı ile parlatılmış veya pürüzleri giderilmiş; kumla kaplanmış veya karıştırılmış
SANDER : English Turkish
n. zımpara kağıdı ile ovalayan kimse; kum saçan kimse, kum serpen kimse; kumla parlatan kimse veya şey
SANDERS : English Turkish
n. bir soyadı; Kentucky'de (ABD) bir şehir; sandalwood'un (sandal ağacı) tarihi ismi
SANDFISH : English Turkish
n. kum balığı, Pasifik ve Hint Okyanusuna özgü ince küçük balık türü (ayrıca gagalı somon olarak bilinen)
SANDFLY : English Turkish
n. tatarcık
SANDGLASS : English Turkish
n. kum saati
SANDGROUSE : English Turkish
n. kum kekliği, kum tavuğu, Avrupa ve Asya'nın kuru ve çorak bölgelerinde bulunan ve güvercinle akraba ve tohumlarla beslenen karasal kuş türü
SANDHOG : English Turkish
n. kumda çalışan veya kumu kazan kimse; yeraltında çalışan kimse
SANDHOPPER : English Turkish
n. kum piresi
SANDHURST : English Turkish
n. güney İngiltere'de bir köy; Sandhurst'teki (İngiltere) kraliyet askeri akademisinin adı
SANDINESS : English Turkish
n. kumlu olma, tanecikli olma; kumla kaplanmış olma durumu; kum renginde olma özelliği; dengesizlik, değişkenlik, kararsızlık, sabit olmama, istikrarsızlık
SANDING : English Turkish
n. kumlama kum saçma hareketi; kumla kaplama eylemi; zımpara ile parlatma eylemi; kumla parlatma veya parlatma hareketi
SANDINISTA : English Turkish
n. Nikaragua'daki sosyalist devrim; 1979'da Nikaragua'daki solcu devrimci bir hareketin üyesi olan kimse
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani