English Turkish
SANGRIA : English Turkish
n. alcoholic punch made from red wine mixed with fruit juice and soda water
SANGUICOLOUS : English Turkish
adj. kanda yaşayan (örneğin bir parazit gibi)
SANGUIFEROUS : English Turkish
adj. (Fizyoloji) kan taşıyan; kan içeren
SANGUIFICATION : English Turkish
n. kan yapma
SANGUINARIA : English Turkish
n. gelincik/haşhaş ailesine ait yabani çiçek, kırmızı sap ve özsu veren afyon/gelincik çiçeği türleri (sakinleştirici ve kusturucu ilaç olarak kullanılan)
SANGUINARILY : English Turkish
adv. kanlı bir şekilde, kanla kaplanmış bir şekilde; öldürecek gibi, kana susamış bir şekilde
SANGUINARY : English Turkish
adj. kana susamış, kanlı, zalim, küfürlü
SANGUINE : English Turkish
adj. umutlu, ümitli, iyimser, kanlı, kanlı canlı, kan rengi
SANGUINE PERSON : English Turkish
n. iyimser kimse, umutla dolu endişesiz kimse
SANGUINELY : English Turkish
adv. iyimser olarak, umutla
SANGUINENESS : English Turkish
n. iyimserlik, ümitli olma; güven, inanç, itimat; kızıllık, kırmızılık, kırmızı cilt rengine sahip olma özelliği; kızıllık, kan rengine sahip olma özelliği
SANGUINEOUS : English Turkish
adj. kan kırmızısı
SANGUINOLENT : English Turkish
adj. kanlı, kanla alakalı; kan içeren, kana boyanmış
SANGUINOUS : English Turkish
adj. kanlı, kanla alakalı; kan içeren; kana susamış, öldürücü, ölüm saçan; katliama yol açan, kan dökmeyi kapsayan; kırmızı, koyu kırmızı; güvenli, emin, kesin, muhakkak, mutlak
SANGUIS : English Turkish
n. (Latince) kan
SANGUIVOROUS : English Turkish
adj. kan emici, kanla beslenen
SANHEDRIM : English Turkish
n. İkinci Tapınak Dönemi esnasında antik Yahudiler'in en yüksek mahkemesi (yargı, yönetim ve dini konularda hüküm veren)
SANHEDRIN : English Turkish
n. İkinci Tapınak Dönemi esnasında antik Yahudiler'in en yüksek mahkemesi (yargı, yönetim ve dini konularda hüküm veren)
SANICLE : English Turkish
n. maydanoz ailesinden her tür bitki, Sanicula (maydanoz) cinsinden her tür bitki (Botanik)
SANICULA : English Turkish
n. maydanozgillerden oluşan bitki cinsi (Botanik)
SANIES : English Turkish
n. cerahat, kokulu irin
SANIOUS : English Turkish
adj. (Tıp) ince yeşilimsi bir sıvı salgılanması ile karakterize (bir ülser veya yara ile alakalı)
SANITARIAN : English Turkish
n. sağlık uzmanı, sağlıkçı
SANITARIAN : English Turkish
adj. sağlık
SANITARILY : English Turkish
adv. temiz bir şekilde, hijyenik bir şekilde, yüksek seviyede temizlik ve hijyenikliği idame ettirerek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani