Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SANITARIUM : English Turkish

n. sanatoryum, temiz havalı yer

SANITARY : English Turkish

n. umumi tuvalet [amer.]

SANITARY : English Turkish

adj. hijenik, sağlık, sıhhi, temiz

SANITARY BELT : English Turkish

kadın pedi, hijyenik kemer, kadın hijyenik pedini tutan kemer

SANITARY CONDITIONS : English Turkish

sağlık koşulları, hijyenik şartlar, temizlik şartları, hijyeni idame ettirme sistemi

SANITARY CORDON : English Turkish

karantina kordonu, bir bölgeyi hastalığın yayılmasını önlemek için işaretleyen bariyer

SANITARY ENGINEER : English Turkish

temizlik ve hijyen mühendisi, temizlik ve hijyen sisteminin tasarlanmasında ve geliştirilmesinde çalışan kimse

SANITARY ENGINEERING : English Turkish

hijyen mühendisliği, kamu sağlığı hizmetlerinin yanısıra kanalizasyon sistemi ve su tesisatı sisteminin geliştirilmesi ve idamesi ile alakalı inşaat mühendisliği kolu

SANITARY NAPKIN : English Turkish

temizlik mendili, hijenik ped, kadın bağı

SANITARY PAD : English Turkish

hijyenik ped, kadın pedi, kadınlar tarafından regl akıntılarını emmesi için kullanılan hijyen pedi

SANITARY TOWEL : English Turkish

hijenik ped, kadın bağı

SANITARY WARE : English Turkish

hijyenik tesisat malzemeleri, emaye veya seramik tesisat malzemeleri (tuvalet taşları, lavabolar, su tankları, vb.)

SANITARYWARE : English Turkish

n. hijyenik tesisat malzemeleri, emaye veya seramik tesisat malzemeleri (tuvalet taşları, lavabolar, su tankları, vb.)

SANITATE : English Turkish

v. kir ve bakterileri temizlemek, sağlıklı ve hijyenik yapmak; hijyenik ve sıhhi kolaylık tesisleri kurmak/yüklemek

SANITATION : English Turkish

n. temizlik işleri, sanitasyon, sağlık önlemleri, sağlıklı hale getirme

SANITISE : English Turkish

v. temizlemek, dezenfekte etmek, sterilize etmek, hijyenik yapmak; tatsız ve suçlayıcı özelliklerini ortadan kaldırarark daha az zararlı veya daha az saldırgan veya daha fazla kabul edilebilir hale getirmek (ayrıca sanitize)

SANITISED : English Turkish

adj. dezenfekte edilmiş, mikroplardan arındırılmış, temizlenmiş, hijyenik hale getirilmiş (ayrıca sanitized)

SANITISER : English Turkish

n. dezenfektan, mikrop ve bakterileri öldürmesi için tasarlanmış madde veya hazırlanmış ilaç (ayrıca sanitizer)

SANITIZATION : English Turkish

n. temizleme eylemi, dezenfekte etme, mikroplardan arındırma, sterilizasyon, hijyenik yapma eylemi

SANITIZE : English Turkish

v. temizlemek, dezenfekte etmek, sterilize etmek, hijyenik yapmak; tatsız ve suçlayıcı özelliklerini ortadan kaldırarark daha az zararlı veya daha az saldırgan veya daha fazla kabul edilebilir hale getirmek (ayrıca sanitise)

SANITIZED : English Turkish

adj. dezenfekte edilmiş, mikroplardan arındırılmış, temizlenmiş, hijyenik hale getirilmiş (ayrıca sanitised)

SANITIZER : English Turkish

n. dezenfektan, mikrop ve bakterileri öldürmesi için tasarlanmış madde veya hazırlanmış ilaç (ayrıca sanitiser)

SANITY : English Turkish

n. akıl sağlığı, ruh sağlığı, aklıselimlik, mantıklı olma, aklı başında olma

SANJAK : English Turkish

n. sancak

SANK IN : English Turkish

yavaş yavaş anlamaya başlamış, olaylar onun için kademe kademe gözünün önüne serilmiş