English Turkish
SAPWOOD : English Turkish
n. kabuğun altında bulunan yeni yumuşak ağaç gövdesi, ağacın su ve özsu taşıyan bölümü
SAR : English Turkish
n. karagöz balığı, sarıgöz balığı
SARA : English Turkish
n. bir bayan ismi; Orta Afrika Cumhuriyeti halkından olan kimse
SARA LEE : English Turkish
İllinois merkezli ABD şirketi, perakende ürünlerin (yiyecekler, kılık kıyafet, ev ihtiyaçları tedariği, sağlık bakım ürünlerini içeren) dünya çapında üreticisi ve dağıtıcısı
SARABAND : English Turkish
n. İspanyol yavaş sokak dansı; saraband dansına eşlik eden müzik
SARABANDE : English Turkish
n. İspanyol yavaş sokak dansı; saraband dansına eşlik eden müzik
SARACEN : English Turkish
n. Suriye Arabistan kabilelerinden kimse, haçlı seferleri zamanında müslümanlara verilen ad
SARACENIC : English Turkish
adj. Roma İmparatorluğu'nun Suriye sınırında yaşamış göçebe kabileye ait (Tarih); bir Arap'a ait; bir Müslüman'a ait (özellikle Haçlı seferleri esnasında)
SARAFAN : English Turkish
n. yazlık kıyafet, yazlık elbise
SARAH : English Turkish
n. bir bayan ismi; Hz. İbrahim'in karısı ve Hz. İshak'ın annesi (İncil'den)
SARAJEVO : English Turkish
n. Bosna Hersek'in başkenti
SARAMAGO : English Turkish
n. bir soyadı; Jose Saramago, José Saramago (
2010), Portekizli yazar ve 1998 Nobel Edebiyat Ödülü sahibi
SARAN : English Turkish
n. termoplastik kopolimer, paketlemede ve boru döşemede kullanılan sugeçirmez plastik reçine
SARATOGA : English Turkish
n. New York Eyaleti'nde (ABD) bir şehir; Saratoga Savaşları, Saratoga şehri yakınlarında cereyan eden iki savaş ve ABD Bağımsızlık Savaşı'nda (1777) bir dönüm noktası
SARATOGA TRUNK : English Turkish
saratoga bavulu, büyük valiz
SARAWAK : English Turkish
n. Borneo adasının kuzeybatısında bulunan Malezya eyaleti
SARCASM : English Turkish
n. dokundurma, iğneleme, dokunaklı alay, gizli alay, istihza
SARCASTIC : English Turkish
adj. alaylı, iğneli, iğneleyici
SARCASTIC REMARK : English Turkish
alaycı yorum, ironik yorum, aşağılayıcı yorum
SARCASTICALLY : English Turkish
adv. alaycı bir şekilde, ironik bir şekilde, aşağılayıcı bir şekilde, taşlamalı bir şekilde, yergili bir şekilde
SARCASTROPHE : English Turkish
n. bir insanın gülünç bir tarzda alaycı olmayı deneyip başarısız olmasının bir sonucu olarak berbat ve felaket bir şekle dönüşen olay
SARCENET : English Turkish
n. iyi kalite yumuşak ipek (kurdelalarda, şallarda ve astarlarda kullanılan); bu kumaştan yapılan giysi
SARCINA : English Turkish
n. ölmüş veya çürüyen şeylerle beslenen oksijensiz solunum yapan küre biçimli bakteri ailesi
SARCODINA : English Turkish
n. protist (Protista cinsinden tek hücreli organizma) cinsi (insanlarda hastalığa sebep olan bir tür)
SARCOID : English Turkish
adj. (Tıp) etli, ete benzeyen; sarkomaya benzeyen, eklem dokusu uruna benzeyen (kötü huylu tümör türü)
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani