Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SARCOID : English Turkish

n. sarkomaya benzeyen tümörümsü büyüme (Tıp)

SARCOIDOSIS : English Turkish

n. vücudun çeşitli parçalarında tümörümsü nodüllerle karakterize kronik hastalık (Tıp)

SARCOLEMMA : English Turkish

n. bir kas lifini örten zar (Anatomi)

SARCOLEMMAL : English Turkish

adj. bir kas lifini çevreleyen zarla alakalı (Anatomi)

SARCOMA : English Turkish

n. sarkom, eklem dokusu uru

SARCOMATOSIS : English Turkish

n. vücut boyunca sarkoma tümörleri ile karakterize durum (Tıp)

SARCOMATOUS : English Turkish

adj. (Tıp) sarkoma ile alakalı; bir sarkomanın (habis tümör cinsi) doğası ile alakalı

SARCOPHAGOUS : English Turkish

adj. etçil, etobur

SARCOPHAGUS : English Turkish

n. lahit

SARCOUS : English Turkish

adj. etli

SARD : English Turkish

n. bir tür kuvars

SARDAR : English Turkish

n. serdar, resmi korsan; komutan; (Hindistan'da) lider; Sih

SARDINE : English Turkish

n. sardalya, ateşbalığı

SARDINE CAN : English Turkish

sardunya konservesi, içerisinde yağ ve su içerisinde muhafaza edilmiş sardunya bulunan konserve

SARDINE SANDWICH : English Turkish

n. sardalyeli sandviç

SARDINIA : English Turkish

n. Sardunya

SARDINIAN : English Turkish

adj. Sardunyalı

SARDIS : English Turkish

n. sart [tar.]

SARDIUS : English Turkish

n. bir tür kuvars, koyu turuncu kırmızı rengi olan alaca akik türü (mücevher yapımında kullanılan)

SARDO LOGUDORESE : English Turkish

n. Logudorese, Sardunya dili lehçesi

SARDONIC : English Turkish

adj. acı, alaylı, hakaret dolu

SARDONIC LAUGHTER : English Turkish

alaycı gülüş, aşağılayıcı kahkaha

SARDONIC SMILE : English Turkish

alaycı gülümseme, zeki ve kurnaz gülümseme, sizsi gülümseme, şeytani gülümseme, kurnaz sırıtış

SARDONICALLY : English Turkish

adv. acı bir şekilde, acı dolu, alayla

SARDONYX : English Turkish

n. akik (kırmızı, sari), kırmızı akik, sarı akik