Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

SARTORIUS : English Turkish

n. kalçadan iç dize kadar uyluk boyunca uzanan uzun dar kas (Anatomi)

SARTRE : English Turkish

n. bir soyadı; Jean-Paul Sartre (
1980), Fransız varoluşçu yazar ve filozof, "Nausea" romanının yazarı (edebiyat dalında 1964 Nobel Ödülü almayı reddeden)

SARTREAN : English Turkish

adj. Sartre'ye ait; Sartre tarzında

SARU : English Turkish

n. (Japonca) "maymun", Çin zodyak sembolü

SASE : English Turkish

eklenmiş ödendi pusulası ile göderenin adresinin yazılı olduğu zarf zarf

SASH : English Turkish

n. kuşak, pencere kanadı, pencere çerçevesi

SASH WINDOW : English Turkish

sürme pencere

SASHA : English Turkish

n. bir erkek veya bir bayan ismi (Alexander veya Alexandra için lakap)

SASHAY : English Turkish

v. süzülmek, kayar gibi gitmek, yumuşak pürüzsüz ve kolayca hareket etmek, zarifçe yürümek

SASHIMI : English Turkish

n. geleneksel Japon balık yemeği

SASK : English Turkish

atı Kanada'da bir vilayet

SASKATCHEWAN : English Turkish

n. batı Kanada'da bir vilayet; güneybatı Kanada'da bir nehir

SASKATOON : English Turkish

n. beyaz çiçekleri ve tatlı meyvesi (dut) olan Kuzey Amerika'nın kuzeybatısında ekilen küçük çalı (berry); saskatoon çalısının tatlı mor veya kırmızı dutu

SASKATOON BERRY : English Turkish

n. saskatoon çalısının tatlı mor veya kırmızı meyvesi (dutu)

SASQUATCH : English Turkish

n. "Kocaayak", iddaaya göre ABD ve Kanada'nın Pasifik Kuzeybatı bölgesinde yaşayan büyük tüylü dağ yaratığı (varlığı şimdiye kadar kanıtlanamamış olan)

SASS : English Turkish

n. sos, sululuk, şımarıklık

SASSACUS : English Turkish

n. (
1637) Pequot Şavaşı esnasında beyaz kolonistleri yatıştırma gayreti içerisindeki Mohawk Kızılderilileri tarafından öldürülen Pequot Kızılderili kabilesinin şefi (ABD Tarihi)