Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SAW GATE : English Turkish

n. testere çerçevesi

SAW HER : English Turkish

onu görmüş, ona bakmış, o kızı seyretmiş

SAW HIM : English Turkish

onu görmüş, ona bakmış, onu seyretmiş

SAW HORSE : English Turkish

n. testere atı, kesilirken tahtayı tutmak için kullanılan dört ayaklı destek

SAW IN HIS MIND'S EYE : English Turkish

akıl gözünde görmüş, hayalinde görmüş, hayal etmiş

SAW INTO : English Turkish

geniş bir şekilde araştırılmış, derinlemesine tetkik edilmiş

SAW LOG : English Turkish

uzun yuvarlak ağaç parçası

SAW OFF : English Turkish

kesmek, doğramak

SAW OFF THE BOUGH ON WHICH ONE IS SITTING : English Turkish

indiği dalı kesmek, seni besleyen eli ısırmak

SAW OFF THE BRANCH ONE IS SITTING ON : English Turkish

indiği dalı kesmek, kendi faaliyetini sabote etmek, kendi kendine problem çıkaratmak

SAW OFF THE BRANCHES ONE IS SITTING ON : English Turkish

indiği dalı kesmek, seni besleyen eli ısırmak

SAW OUT : English Turkish

kesip biçmek

SAW SET : English Turkish

ıçkı takımı

SAW STARS : English Turkish

yıldızları görmüş, darbe almış, sert şekilde çarpmış

SAW THE AIR : English Turkish

havayı yarmak

SAW THE LIGHT OF DAY : English Turkish

gün ışığını görmüş, dünyaya gelmiş, doğmuş

SAW THE POINT : English Turkish

meseleyi anlamış, ana fikri anlamış, niyeti kavramış

SAW THE RED LIGHT : English Turkish

kırmızı ışığı görmüş, şüphe hissetmiş, birşeylerin yanlış gittiğini düşünmüş/anlamış

SAW THE WORLD : English Turkish

dünyayı görmüş, heryeri gezmiş, bir sürü farklı ülkeye seyahat etmiş

SAW THINGS AS THEY WERE : English Turkish

herşeyi olduğu gibi görmüş, herşeyi gerçekten oldukları gibi görmüş

SAW THINGS IN A DIFFERENT LIGHT : English Turkish

nesneleri farklı ışıkta görmüş, konuları farklı açılardan görmüş, neler olduğunu farklı tarzda anlamış

SAW UP : English Turkish

kesip ayırmak

SAW WITH HIS OWN EYES : English Turkish

kendi gözleri ile görmüş, kendisi bizzat görmüş, şahsen gözlemlemiş

SAW WORT : English Turkish

n. testere bitkisi, sarı bir boya veren dişli kenarlı yaprakları olan Avrupa bitkisi

SAW-MILL : English Turkish

testere değirmeni, ağaçları işlemek için atölye