Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SCENTLESS : English Turkish

adj. kokusuz

SCEPSIS : English Turkish

n. kuşkuculuk, şüphecilik

SCEPTER : English Turkish

n. asa, kraliyet asası

SCEPTERED : English Turkish

adj. asalı, saltanata özgü, kraliyete ait

SCEPTIC : English Turkish

n. hristiyanlıktan şüphesi olan kimse, kuşkucu kimse, şüpheci, septik kimse

SCEPTIC : English Turkish

adj. kuşkucu

SCEPTICAL : English Turkish

adj. kuşkucu, şüpheci, inançsız, septik, şüpheli

SCEPTICALLY : English Turkish

adv. kuşkuyla, tereddütle, şüpheyle, duraksayarak

SCEPTICISM : English Turkish

n. şüphecilik, kuşkuculuk, septisizm

SCEPTRE : English Turkish

n. asa, kraliyet asası

SCHADENFREUDE : English Turkish

n. başkalarını acı çekerken veya güçlük içerisinde görmekten alınan zevk

SCHAPPE : English Turkish

n. taranmış eğirilmiş ipekten yapılan ipek kumaş veya iplik

SCHECK HAPPENS : English Turkish

işler kötü veya yanlış gittiğinde kullanılan terim (O.J. Simpson'ın duruşmaları esnasında gazeteciler tarafından kullanılan); suçlu savunma avukatı Barry Scheck onuruna isimlendirilen

SCHEDULAR : English Turkish

adj. tarife/program/liste ile alakalı; bir plan veya tasarı ile alakalı

SCHEDULE : English Turkish

n. tarife, şift, program, liste, ek, ilave

SCHEDULE : English Turkish

v. zamanlamak, çalışma saatlerini yazmak, programlamak, şifte yazmak, tarifeye yazmak, ilave etmek

SCHEDULE OF CHARGES : English Turkish

gizmetler tarifesi, çeşitli hizmetler için ücretleri gösteren tablo

SCHEDULE RATES : English Turkish

tarife oranları, sigorta primlerini belirlemek için kullanılan tarife

SCHEDULED : English Turkish

adj. tarifeli, belirlenmiş, tarifeye göre

SCHEDULED TO BEGIN : English Turkish

aşlaması için ayarlanmış, başlaması için zamanı proğramlanmış, başlamaya kurulmuş, başlaması için planlanmış

SCHEDULED TO END : English Turkish

yoketmeye programlanmış, sonlanmaya zaman ayarı yapılmış, yok etmesi için planlanmış, bitmesi için planlanmış

SCHEDULER : English Turkish

n. plan program yapan kimse, protokolcü, olayları belirli zaman ve tarihler için planlayan kimse; bir zaman çizelgesi yaratan kimse

SCHEDULING : English Turkish

n. zaman çizelgesi yapma işlemi, bir izlenecek klavuz yaratma işlemi

SCHEELITE : English Turkish

n. kalsiyum tungstat, dörtgen şeklinde kristaller olarak biçimlenen sarımsı beyaz mineral (Jeoloji)

SCHEMA : English Turkish

n. şema, taslak