Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SELF TIMER : English Turkish

n. otomatik deklanşör

SELF WILL : English Turkish

inatçılık

SELF WILLED : English Turkish

inatçı, benlikçi

SELF WINDING : English Turkish

otomatik (saat), kendiliğinden kurulan (saat)

SELF-INSURANCE : English Turkish

kendinden emin, kendisine güvenen

SELF-INTEREST : English Turkish

kişisel ilgi, kişisel merak, kendi çıkarı için; egotizm, bencillik, benlikçilik

SELF-INVESTED PERSONAL PENSION : English Turkish

n. (UK) SIPP, kişisel kontrollü kişisel emeklilik, sahip olanın yaptığı yatırımları seçmesi ve yönetmesine imkan tanıyan emeklilik planı

SELF-LOADING : English Turkish

kendiliğinden yükleyen, bağımsız bir şekilde yükleyen

SELF-MADE : English Turkish

adj. kendiliğinden yapan, kendisi inşa eden, kendi kaynaklarının bir sonucu olarak başaran

SELF-MADE MAN : English Turkish

kendi şansını kendisi yapan adam, başarmak için çok çalışan kimse

SELF-MASTERY : English Turkish

ağımsız irade, bağımsız egemenlik

SELF-MOVING : English Turkish

kendi kendine hareket eden, mobil

SELF-NEGATION : English Turkish

kendini inkar eden, kendi ihtiyaçlarının giderilmesini reddeden

SELF-OBSERVATION : English Turkish

kendini gözlem, kendisini araştırma, kendini değerlendirme

SELF-OPINION : English Turkish

kendi görüşü, kendi fikri

SELF-ORDAINED : English Turkish

kendi kendine atanmış

SELF-ORIENTED THINKING : English Turkish

enmerkezcil düşünce tarzı, kendi kendine düşünme metodu

SELF-PERCEPTION : English Turkish

kendini idrak, kendini algılama, bir insanın kendisini anlamasının yolu, öz eleştiri

SELF-PORTRAIT : English Turkish

kendi portresi, sanatçının kendi yüz özelliklerini tanımlayan resim; kendini tanımlama

SELF-POSSESSED : English Turkish

cesur, kararlı

SELF-POSSESSION : English Turkish

oto kontrol, kendini kontrol eden, kendisini kısıtlayan, kendisine hakim olan

SELF-PRAISE : English Turkish

kendisini yüceltme, kendisini övme, kendisini övme hareketi

SELF-PRESERVATION : English Turkish

kendini saklama, kendini koruma, kendisi ile ilgilenme, hayatta kalma

SELF-PRONOUNCING : English Turkish

fonetik bir alfabe ile yazılmış

SELF-PROPELLED : English Turkish

kendinden sevkli, kendi kendine güç sağlayan veya kendi motoru tarafından gücü sağlanan