Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SEXUAL ABNORMALITY : English Turkish

cinsel anormallik, cinsel sapkınlık, seksüel hastalık türü

SEXUAL ABUSE : English Turkish

cinsel taciz, uygun olmayan veya zarar verici cinsel temas yoluyla yapılan yanlış davranış (ör. tecavüz, küçüklerle seks, vb.)

SEXUAL ACT : English Turkish

n. cinsel ilişki

SEXUAL ACTIVITY : English Turkish

cinsel aktivite, seksle alakalı faaliyetler

SEXUAL AFFINITY : English Turkish

seksüel çekicilik, bedensel arzu

SEXUAL AIDS : English Turkish

seks aletleri, heyecanı artırmak ve sekse çeşitlilik vermek için kullanılan nesneler

SEXUAL AROUSAL : English Turkish

cinsel dürtü, seksüel uyarıcı

SEXUAL ASSAULT : English Turkish

cinsel saldırı, rızası olmaksızın bir insanla cinsel faaliyet gerçekleştirme (cinsel saldırı), cinsel şekilde bir kimseye saldırma

SEXUAL ATTRACTION : English Turkish

cinsel çekicilik, bir kimseye fiziksel ve cinsel açıdan çekici olma

SEXUAL COMPLEX : English Turkish

cinsel kompleks, diğer cinsiyetle alakalı problem, Oedipal safhadaki sabitleme

SEXUAL CONNOTATION : English Turkish

cinsel çağrışım, gizli cinsel mana, seksüel olarak ardında yatan ima

SEXUAL DEROGATION : English Turkish

cinsel aşağılama, cinsel hakaret

SEXUAL DESIRABILITY : English Turkish

cinsel çekicilik

SEXUAL DESIRE : English Turkish

şehvet

SEXUAL DRIVE : English Turkish

n. libido, cinsel dürtü; insanın güdüleyen ve enerji veren içgüdüsü

SEXUAL EXPERIENCE : English Turkish

cinsel deneyim, daha önceki olaylardan dolayı sekse tanıdık olma, sekste tecrübeli

SEXUAL FANTASIES : English Turkish

cinsel fanteziler, erotik rüyalar, cinsel düşünceler

SEXUAL HARASSMENT : English Turkish

cinsel ayrımcılık, cinsiyeti veya cinsel yöneliminden dolayı rahatsız olma

SEXUAL HARASSMENT AT THE WORKPLACE : English Turkish

işyerinde cinsel ayrımcılık, işyerinde meydana gelen cinsel taciz, işyerinde açıkça gelişen istenmeyen cinsel gelişmeler (genellikle yetkili bir pozisyondaki kimse ile)

SEXUAL IDENTITY : English Turkish

n. cinsel kimlik, cinsel yönelime dayanan kimlik; cinsel özelliklere dayanan kimlik

SEXUAL INTERCOURSE : English Turkish

cinsel birleşme, cinsel ilişki, ilişki

SEXUAL MATURITY : English Turkish

cinsel olgunlaşma, cinsel gelişim

SEXUAL MOLESTATION : English Turkish

cinsel taciz, seksüel bir yanı olan sarkıntılık

SEXUAL OBJECT : English Turkish

cinsel obje, çekici kimse, arzu uyandıran kimse, cinsel bir nesne gibi düşünülen veya davranılan kimse

SEXUAL OFFENSE : English Turkish

cinsel saldırı, yasadışı cinsel ilişkisi olma suçu (ör. tecavüz, ensest, vb.)