English Turkish
SHABU SHABU : English Turkish
n. (japon mutfağı) masada et suyunda pişirilen ince et ve sebze dilimleri
SHACHNETZIV : English Turkish
n. sakinlerinin (özellikle kadınlar) hazır cevaplılıkları ile tanınan antik Babil kenti
SHACK : English Turkish
n. kulübe, baraka
SHACK UP : English Turkish
n. beraber yaşamak, yasal olarak evlenmeden beraber yaşamak (Argo)
SHACK UP WITH : English Turkish
aşk hayatı yaşamak, birlikte yaşamak, karı koca gibi yaşamak
SHACKER : English Turkish
n. yerleşimci, yaşayan kimse, ikamet eden kimse
SHACKLE : English Turkish
n. zincir, kelepçe, köstek, zincir baklası, palamar ağzı
SHACKLE : English Turkish
v. zincirlemek, kelepçelemek, zincire vurmak, köstek olmak, elini kolunu bağlamak, engel olmak
SHACKLER : English Turkish
n. zincire vuran kimse, bir kimsenin ellerini kelepçe ile bağlayan kimse
SHACKLES : English Turkish
n. zincir, pranga, engel
SHACKTOWN : English Turkish
n. gecekondu mahallesi
SHAD : English Turkish
n. tirsi balığı
SHADBERRY : English Turkish
n. yenebilen mor veya kırmızı dutsu meyveler
SHADDOCK : English Turkish
n. greyfurt
SHADE : English Turkish
n. gölge, gölgelik, ruh, hayalet, siluet, renk tonu, az miktar, nüans, ince fark, koruma, kolay iş, şapka siperi, güneş gözlüğü, stor, panjur, ton
SHADE : English Turkish
v. gölgelemek, ışıktan korumak, korumak, örtmek, gölge etmek, dönüşmek, değişmek, indirim yapmak
SHADE AWAY : English Turkish
silinip gitmek, yavaş yavaş kaybolmak, yavaş yavaş değişmek
SHADE INTO : English Turkish
v. dönüşmek
SHADE OF : English Turkish
-ın zerresi,
ın küçük bir miktarı
SHADE OF SLANDER : English Turkish
iftira parçası, karalama iması, karalama parçası
SHADE OFF : English Turkish
dönüşmek, yavaş yavaş değişmek
SHADE OFF INTO : English Turkish
v. dönüşmek
SHADE TEMPERATURE : English Turkish
gölge sıcaklığı, güneşin dışında ölçülen sıcaklık (gölge bir yerde)
SHADE TREE : English Turkish
gölgelik ağaç, gölge sağlayan ağaç, yaprakları güneşe karşı gölgelik olarak kullanılan ağaç
SHADED : English Turkish
adj. gün ışığından korunmuş; gölge ile kaplanmış; gölge ile kısmen gizlenmiş; kararmış, loşlaşmış
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani