Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SHADED AREA : English Turkish

gölgelik alan, gün ışığından korunmuş alan; gölge düşmüş alan, hafif renkli alan (bir harita üzerinde)

SHADELESS : English Turkish

adj. gölgesiz

SHADER : English Turkish

n. gölgelik, ışığı filtreleyen veya önleyen şey; karartan şey, bir gölge veren şey

SHADES : English Turkish

n. iz, hayalet, andıran kimse, hatırlatan kimse, hava

SHADILY : English Turkish

adv. belirsiz bir şekilde, şüpheli bir şekilde; karanlık bir şekilde, loş bir şekilde, müphem bir şekilde

SHADINESS : English Turkish

n. gölgeli olma, şüphelilik

SHADING : English Turkish

n. gölgeleme, nüans, ton farkı

SHADOOF : English Turkish

n. antik Mısır'da kullanılmış hala diğer Doğu ülkelerinde kullanılan sulama aleti veya su taşıma aparatı

SHADOW : English Turkish

n. gölge, karanlık, karartı, siluet, hayal, hayalet, zerre, iz, can yoldaşı, peşinden ayrılmayan hayvan, hüzün, keder, rahatsız eden duygu, koruma, kayırma

SHADOW : English Turkish

v. gölgelemek, karartmak, gölge gibi takibetmek, izlemek, hayal etmek, tasavvur etmek, belli etmek

SHADOW CABINET : English Turkish

gölge kabine

SHADOW FACTORY : English Turkish

n. geleceğe yönelik savaş malzemeleri üreten fabrika

SHADOW FORTH : English Turkish

elli etmek, ima etmek, hissettirmek, sezdirmek, haber vermek, sembolize etmek

SHADOW MASK : English Turkish

ir katot ışını monitöründe görüntülenen resimdeki bozulmayı azaltan metal ekran

SHADOW OF A DOUBT : English Turkish

şüphe gölgesi, küçük şüphe, küçük belirsizlik, belli belirsiz şüphe

SHADOW OF DEATH : English Turkish

ölümün gölgesi, ölümün görünüşü veya yaklaşmasından kaynaklanan karanlık veya melankoli

SHADOW OF- : English Turkish

-ın gölgesi,
ın iması

SHADOW OUT : English Turkish

elli etmek, ima etmek, hissettirmek, sezdirmek, haber vermek, sembolize etmek

SHADOW RAM : English Turkish

gölge RAM, bilgiye hızlı erişimi sağlamak için bilgiyi sadece okunur bellekten (RAM) depolayan 640K'nın üzerinde hafıza (Bilgisayar)

SHADOW-OF-DEATH : English Turkish

ölümün gölgesi, tam karanlık, cehennem, siyahlık, kötülük

SHADOWBOX : English Turkish

v. ekzersiz için hayali bir rakiple dövüşmek (Boks)

SHADOWBOXING : English Turkish

n. antreman için rakibi varmış gibi boks yapma, çabalıyormuş gibi görünme

SHADOWER : English Turkish

n. gizlice takip eden kimse, takipçi

SHADOWGRAPH : English Turkish

n. bir yüzeye gölgeler düşürmek suretiyle yaratılan görüntü

SHADOWINESS : English Turkish

n. karanlık, loşluk, belirsizlik, pusluluk, bulanıklık