Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SHOWED HIS FACE : English Turkish

yüzünü göstermiş, gerçek yüzünü göstermiş, görünmüş, ortaya çıkmış

SHOWED HIS REAL FACE : English Turkish

gerçek yüzünü göstermiş, gerçek kişiliğini göstermiş

SHOWED HIS TEETH : English Turkish

dişlerini göstermiş, tehdit etmiş, güç gösterisi yapmış

SHOWED INDIFFERENCE : English Turkish

ilgisizlik veya kayıtsızlık göstermiş, duygusuz, ilgisiz, kayıtsız

SHOWED INTEREST : English Turkish

ilgi göstermiş, ilgilenmiş, meseleye ilgisini ortaya koymuş

SHOWED INVOLVEMENT : English Turkish

ilgi göstermiş, ilgilenmiş, aktif olarak katılmış

SHOWED LACK OF UNDERSTANDING : English Turkish

anlayışsızlık göstermiş, idrak etmediğini göstermiş

SHOWED LOYALTY : English Turkish

sadakat göstermiş, sadık

SHOWED MATURITY : English Turkish

olgunluk göstermiş, olgun olduğunu kanıtlamış, yetişkin gibi hareket etmiş

SHOWED MISTRUST : English Turkish

güvensizlik göstermiş

SHOWED OFF : English Turkish

ir izlenim bırakmış

SHOWED OPPOSITION : English Turkish

itiraz göstermiş, muhalif kalmış, karşı olmuş, direnç göstermiş

SHOWED OUTSTANDING TALENTS : English Turkish

seçkin yetenekler göstermiş, sıradışı yetenek göstermiş

SHOWED PATIENCE : English Turkish

sabır göstermiş, sabır ortaya koymuş, sabırlı, kendisine hakim olmuş, tolerans göstermiş

SHOWED PROFICIENCY : English Turkish

ustalık göstermiş, hüner göstermiş, yetenek göstermiş, yetenkli ve bilgili olduğunu göstermiş

SHOWED RESOURCEFULNESS : English Turkish

inisiyatif göstermiş

SHOWED RESPECT : English Turkish

saygı göstermiş, saygı duymuş

SHOWED RESPECT FOR HIM : English Turkish

saygı göstermiş, ona saygılı davranmış

SHOWED SENSITIVITY : English Turkish

hassasiyet göstermiş, önem ve itibar göstermiş, nazik ve anlayışlı hareket etmiş

SHOWED UNDERSTANDING : English Turkish

anlayış göstermiş, anladığını ve idrak ettiğini göstermiş

SHOWED WILLINGNESS : English Turkish

isteklilik göstermiş, niyetini açığa vurmuş, aynı fikirde olmuş, hazır, direnmemiş

SHOWER : English Turkish

n. duş, sağanak, hafif yağmur, kısa süreli yağmur, hediye yağmuru

SHOWER : English Turkish

v. yağdırmak, yağmuruna tutmak, dökmek, yağmuruna tutulmak

SHOWER BATH : English Turkish

duş

SHOWER OF INVITATIONS : English Turkish

davet yağmuru, aynı anda çok sayıda davet