Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SHOWSTOPPER : English Turkish

n. bir gösterideki uzatılmış alkışları çeken gösterici veya sahne; aşırı derecede çekici veya göze çarpan kimse veya şey

SHOWY : English Turkish

adj. gösterişli, cafcaflı, çarpıcı, havalı, fiyakalı, şatafatlı, gösterişçi, tantanalı

SHQIPËRIA : English Turkish

n. Arnavutluk, Arnavutluk Cumhuriyeti, güneydoğu Avrupa'da Balkan Yarımadası'nın Adriyatik Denizi kıyılarında bir cumhuriyet

SHRAPNEL : English Turkish

n. şarapnel, bomba parçası

SHRAPNELL : English Turkish

n. şarapnel, bir bomba veya füzenin patlaması ile etrafa saçılan küçük metal parçalar

SHRED : English Turkish

n. parça, dilim, paçavra, en küçük parça

SHRED : English Turkish

v. parçalamak, dilimlemek, lime lime etmek, doğramak, küçük küçük kesmek, parçalanmak

SHREDDED : English Turkish

adj. küçük parçalara bölünen, uzun parçalara ayrılan

SHREDDER : English Turkish

n. parçalayıcı, dilimleme makinesi, rende

SHREDDING : English Turkish

n. yırtarak küçük parçalara ayırma eylemi; kırpma makinası ile belgeleri yoketme eylemi; küçük parçalara kıyılma işlemi

SHREVEPORT : English Turkish

n. Louisiana'nın (ABD) kuzeybatısında bir şehir

SHREW : English Turkish

n. kır faresi, cadaloz, şirret, şirret kadın, cadı kadın

SHREWD : English Turkish

adj. cin gibi, açıkgöz, uyanık, zeki, kurnaz, zekice, akıllıca, sert

SHREWD GUESS : English Turkish

n. zekice tahmin

SHREWDLY : English Turkish

adv. zeki bir şekilde, akıllı bir şekilde, kurnazca; aklı başında bir şekilde, akıllı bir şekilde, açıkgöz bir şekilde

SHREWDNESS : English Turkish

n. cin gibilik, açıkgözlük, zekilik, akıllılık

SHREWISH : English Turkish

adj. şirret, cadaloz, zilli, cadı, hırçın, cırlak

SHREWISHNESS : English Turkish

n. kavgacı olma özelliği, huysuz olma özelliği, kötü huylu olma özelliği

SHRIEK : English Turkish

n. çığlık, acı feryat, yaygara

SHRIEK : English Turkish

v. acı acı bağırmak, çığlık atmak, feryat etmek, yırtınmak, avazı çıktığı kadar bağırmak

SHRIEK OUT : English Turkish

v. çığlık atmak, bağırarak göstermek

SHRIEK WITH LAUGHTER : English Turkish

gülmekten kırılmak, katıla katıla gülmek

SHRIEKER : English Turkish

n. çığlık atan kimse, bağıran kimse, yüksek perdeden bir çığlık atan kimse

SHRIEKY : English Turkish

adj. gürültülü ve yüksek perdeden, tiz, cırlak

SHRIEVAL : English Turkish

adj. şerifle alakalı