English Turkish
SHRINKING FROM : English Turkish
daraltma, küçültme, kaçınma, sakınma
SHRINKINGLY : English Turkish
adv. daralırken, küçülürken; korkudan sinecek şekilde, geri çekilirken
SHRINKPROOF : English Turkish
adj. çekmez, küçülmez
SHRIVE : English Turkish
v. papaz olarak günahını çıkarmak, günahların itirafını duymak; günahlar için ceza belirlemek; itiraf ve tövbeden sonra günahları aklamak
SHRIVEL : English Turkish
v. kırıştırmak, buruşturmak, büzmek, kurutmak, kırış kırış yapmak, kırışmak, buruşmak, içi geçmek, aciz duruma düşmek
SHRIVEL UP : English Turkish
v. kırıştırmak, buruşturmak, kırış kırış yapmak, kırışmak, buruşmak, büzüşmek, pörsümek
SHRIVELED : English Turkish
adj. buruş buruş, kuruyup büzülmuş
SHRIVELED UP : English Turkish
adj. pörsük, pörsümüş
SHRIVELLED : English Turkish
adj. buruş buruş, kuruyup büzülmuş
SHROUD : English Turkish
n. kefen, tabut örtüsü, örtü, çarmık (gemi), paraşüt asılma ipi
SHROUD : English Turkish
v. kefene sarmak, kefenlemek, örtmek, gizlemek, korumaya almak
SHROUD LINE : English Turkish
n. paraşüt asılma ipi
SHROUD OF TURIN : English Turkish
n. Turin kefeni, bir erkeğin ön ve arkasının belli belirsiz ve doğal bir görüntüsüne sahip olan ve Hz. İsa'nın defnedildiği elbise olduğuna inanılan 1500'lü yılların sonlarından beri Turin Katedrali'nde (İtalya) saklanan dokuma giysi
SHROUDED : English Turkish
adj. gizlenmiş, saklanmış, üzeri örtülmüş, karartılmış; kefene sarılmış, gömülme giysilerine sarılmış
SHROUDED IN MYSTERY : English Turkish
anlaşılmaz, müphem, belirsiz, açık olmayan, bilinmeyen
SHROUDS : English Turkish
n. defin kıyafetleri, gömmek için bir bedeni sarmakta kullanılan çarşaflar, kefen
SHROVE TUESDAY : English Turkish
n. büyük perhizin başlangıcı olan salı günü
SHROVETIDE : English Turkish
n. apakurya
SHRUB : English Turkish
n. çalı, funda, ağaççık, alkollü meyve şurubu
SHRUBBERY : English Turkish
n. fundalık, çalılık
SHRUBBY : English Turkish
adj. çalı gibi, ağaçsı
SHRUG : English Turkish
n. omuz silkme
SHRUG : English Turkish
v. omuz silkmek
SHRUG OF THE SHOULDERS : English Turkish
n. omuz silkme
SHRUG ONE'S SHOULDERS : English Turkish
v. omuz silkmek, omuzlarını silkmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani