Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SHRUGGED HIS SHOULDERS : English Turkish

omuzlarını kabartmış, omuzlarını kaldırmış (umursamadığını veya ne diyeceğini bilmediğini göstermek için bir işaret olarak)

SHRUNK : English Turkish

adj. çökmüş, çekmiş, daralmış, daraltılmış

SHRUNKEN : English Turkish

adj. çökmüş, çekmiş, küçülmuş

SHTETL : English Turkish

n. (Yidiş) "küçük kasaba", Soykırım'dan önce Orta ve Doğu Avrupa'da varolmuş küçük yahudi topluluğu veya kasabası

SHTICK : English Turkish

n. dalavere, hile , marifet, reklamı etkili kılan sunuş (İbranice)

SHTIEBEL : English Turkish

n. (Yidiş) hem ibadet yeri hemde toplumun biraraya geldiği yer olarak kullanılan komünel Yahudi ibadethanesi

SHTTP : English Turkish

n. Güvenli Hiperteks Aktarım Protokolü, mali ve iş bilgilerinin kodlanmış olarak tarnsferini sağlayan www protokolü (İnternet)

SHUAFAT REFUGEE CAMP : English Turkish

Shuafat mülteci kampı, Filistin mülteci kampı

SHUCK : English Turkish

n. kabuk, zarf (bezelye vb.)

SHUCK : English Turkish

v. kabuğunu soymak, koçandan ayırmak

SHUCKER : English Turkish

n. kabuk soyucu, sebze ve kuruyemişlerden kabuklarını soyan kimse

SHUCKS : English Turkish

interj. hadi be, saçma

SHUDDER : English Turkish

n. titreme, ürperti

SHUDDER : English Turkish

v. titremek, ürpermek, zangırdamak

SHUDDERINGLY : English Turkish

adv. titreyen bir şekilde, titreşerek, titremeyle

SHUDDERY : English Turkish

adj. titremeye sebep olan, sallanmaya çalkalanmaya sebep olan, titreme ile karakterize

SHUFFLE : English Turkish

n. ayaklarını sürüme, sürtünerek gitme, karma, karıştırma, yer değiştirme, elden ele dolaştırma, kem küm etme, kaçamak cevap verme

SHUFFLE : English Turkish

v. ayaklarını sürümek, ayak diremek, kâğıtları karmak, sürtünerek gitmek, karıştırmak, karman çorman etmek, sözü değiştirmek, kem küm etmek, ağız yapmak, sakınmak, kaytarmak, yerinde duramamak, kıpırdanmak, elden ele dolaştırmak, kaçırmak

SHUFFLE OFF : English Turkish

çıkarmak, soymak, kaldırmak; sıvışmak, kaçmak, kurtulmak

SHUFFLE ONE'S FEET : English Turkish

v. ayaklarını dürümek, ayak diremek

SHUFFLE THE CARDS : English Turkish

v. kâğıtları karmak

SHUFFLE THROUGH SMTH : English Turkish

v. baştan savma yapmak

SHUFFLE UP : English Turkish

hızlıca bir araya koymak, alelacele bir araya toplamak

SHUFFLEBOARD : English Turkish

n. disk iteleme oyunu, disk iteleme oyunu tahtası

SHUFFLER : English Turkish

n. ayaklarını sürüyen kimse, kâğıtları karan kimse, ağız değiştiren kimse