Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SITTING : English Turkish

adj. oturan, oturma

SITTING : English Turkish

n. oturma, oturum, poz verme, kuluçkalık, kuluçka süresi

SITTING BULL : English Turkish

(
1980) Sioux Kızılderili şefi ve Little Bighorn Savaşı'nda General Custer ve birliklerine karşı savaşanların lideri (ABD Tarihi)

SITTING COMFORTABLY : English Turkish

ahat oturma, arkaya yaslanarak oturma, rahat bir pozisyonda olma

SITTING CROSS-LEGGED : English Turkish

ağdaş kurma, çapraz bacaklı olarak oturma, meditasyon pozisyonunda oturma, bacaklarını çapraz yapmış olarak oturma, "Hint stili"nde oturma

SITTING DUCK : English Turkish

kolay av, kolay hedef

SITTING ON THE FENCE : English Turkish

n. şu veya bu yolla bir fikri ifade etmeyi reddetme eylemi (Siyaset)

SITTING PRETTY : English Turkish

cebi dolu

SITTING ROOM : English Turkish

oturacak yer, oturma odası, salon

SITTING TOGETHER : English Turkish

eraber oturma, grup olarak oturma

SITUATE : English Turkish

v. yerleştirmek, yerini belirlemek

SITUATED : English Turkish

adj. yerleşmiş, yerleşik, bulunan, kurulu

SITUATION : English Turkish

n. durum, hal, şartlar, konum, yer, mevki, görev

SITUATION COMEDY : English Turkish

n. durum komedisi, sitkom, günlük deneyimlere dayanan komedi programı

SITUATION NORMAL ALL FUCKED UP : English Turkish

durum normal herşey bombok, SNAFU, son derece karışık durum, kaotik durum (Argo)

SITUATION ROOM : English Turkish

durum odası, olayları organize etmek için kullanılan durum odası

SITUATIONAL : English Turkish

adj. durumsal, belirli bir durumla alakalı, bir duruma bağlı veya bir durumun sebep olduğu

SITUATIONAL CONSIDERATION : English Turkish

durumsal düşünme, durumun önemi

SITUATIONS VACANT : English Turkish

açık pozisyonlar, erişilebilir işler

SITUATIONS WANTED : English Turkish

istenen pozisyonlar, iş arayan insanlar için sınıflandırılmış reklam

SITUS : English Turkish

n. yer, durum, organın normal yeri

SITZ BATH : English Turkish

ir kimsenin oturur pozisyonda banyo yaptığı küvet; bu banyoda yapılan terapatik banyo (sıklıkla hemoroidlerin tedavisinde kullanılan)

SITZMARK : English Turkish

n. sırtüstü düşen bir kayakçı tarafından karda bırakılan iz

SIVAN : English Turkish

n. İbrani takviminde dokuzuncu ayın ismi; İbrani ismi

SIX : English Turkish

n. altılı