Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SMITHEREENS : English Turkish

n. parçacıklar, küçük parçalar

SMITHERY : English Turkish

n. nalbantlık, demircilik

SMITHSON : English Turkish

n. bir soyadı; James Smithson (
1829), 1846'da Washington D.C.'de bulunan Smithsonian Enstitüsü'nün kurulmasına yardım etmek için mirasını bağışlayan İngiliz bilimadamı

SMITHSONIAN : English Turkish

adj. Smithsonian Enstitüsü'ne ait (1846 yılında James Smithson tarafından yapılan bir bağışla Washington D.C.'de kurulan ulusal öğrenim enstitüsü)

SMITHSONIAN INSTITUTION : English Turkish

n. Smithsonian enstitüsü, Washington D.C.'de bulunan Amerikan araştırma ve eğitim enstitüsü (16 müze, bir hayvanat bahçesi, ve ABD ve yurtdışında araştırma tesisleri işleten)

SMITHSONIAN MAGAZINE : English Turkish

n. Smithsonian dergisi, Smithsonian Enstitüsü tarafından çıkarılan ve çok çeşitli konuları işleyen aylık dergi (ABD'de yayımlanan)

SMITHY : English Turkish

n. nalbant dükkânı, demirci dükkânı, demirci

SMITTEN : English Turkish

adj. tutulmuş, yakalanmış, vurulmuş, abayı yakmış, etkilenmiş

SMITTEN BY : English Turkish

-a aşık olmak

SMITTEN BY CONSCIENCE : English Turkish

vicdan azabından rahatsız olmuş, suçluluk duygusu ile kıvranmış

SMITTEN WITH : English Turkish

adj. tutulmuş, yakalanmış, vurulmuş

SMITTEN WITH DREAD : English Turkish

dehşete kapılmış, aşırı derecede korkutulmuş

SMITTEN WITH THE PLAGUE : English Turkish

adj. vebalı, vabaya yakalanmış

SMOCK : English Turkish

n. önlük, iş önlüğü, büzgülü bol gömlek, hamile gömleği

SMOCK : English Turkish

v. büzgü yapmak (bluz vb.)

SMOCK FROCK : English Turkish

n. iş önlüğü, iş gömleği

SMOCKING : English Turkish

n. büzgü, petek biçiminde iğne işi

SMOG : English Turkish

n. dumanlı sis

SMOGBOUND : English Turkish

adj. dumanlı sis ile kaplı

SMOGGY : English Turkish

adj. dumanlı sisle alakalı, dumanlı sisle karakterize

SMOKABLE : English Turkish

adj. içilebilir

SMOKE : English Turkish

n. duman, duman tabakası, sigara içme, tüttürme, tütme, sigara, afyon

SMOKE : English Turkish

v. sigara içmek, tüttürmek, tütmek, tütsülemek, is yapmak

SMOKE A DOOBIE : English Turkish

marihuana içmek, sigara içmek, bir duman çekme alemine katılmak (Argo)

SMOKE A PIPE : English Turkish

puro içmek, tahta bir aletten duman çekmek