Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SMOKY : English Turkish

adj. dumanlı, tüten, duman çıkaran, dumansı, duman rengi, koyu füme

SMOLDER : English Turkish

n. için için yanan ateş

SMOLDER : English Turkish

v. için için yanmak, dumansız yanmak, içten içe olmak

SMOLDERING : English Turkish

adj. alevsiz yanan veya tüten; bastırılmış duygu ve kızgınlığı ifade eden; bastırılmış bir durumda bulunan

SMOOCH : English Turkish

v. öpüşmek, öpüşüp koklaşmak, öpüşerek dans etmek

SMOOTH : English Turkish

v. düzleştirmek, düzlemek, düzeltmek, kolaylaştırmak, yumuşatmak, sakinleştirmek, sakinleşmek, süt liman olmak

SMOOTH : English Turkish

adj. düz, pürüzsüz, huzur veren, sakin, kolay, akıcı, düzgün, hoş, tatlı, yumuşak, şık, mükemmel, sinekkaydı

SMOOTH AS MARBLE : English Turkish

mermer gibi pürüzsüz, son derece pürüzsüz

SMOOTH AWAY : English Turkish

düzeltmek, pürüzleri yok etmek, kurtulmak, gidermek

SMOOTH DIFFICULTIES AWAY : English Turkish

problemleri çözmek, problemleri aşmak

SMOOTH DOWN : English Turkish

düzelmek, sakinleşmek, düzeltmek, sakinleştirmek, yatıştırmak

SMOOTH DOWN : English Turkish

sakinleşmek, sakinleştirmek, rahatlatmak

SMOOTH FACED : English Turkish

sakalsız, cildi pürüzsüz, iki yüzlü, güler yüzlü, yüze gülücü

SMOOTH FILE : English Turkish

n. ince eğe, düz eğe

SMOOTH OFF : English Turkish

düzleştirmek, pürüzsüzleştirmek, kabalığını ve pürüzlülüğünü gidermek

SMOOTH ONE'S BROW : English Turkish

kaşlarını almak, pürüzlerini gidermek, sakinleştirmek, rahatlatmak

SMOOTH ONE'S RUMPLED FEATHERS : English Turkish

kırışıklıklarını düzeltmek, sakinleştirmek, rahatlatmak

SMOOTH OUT : English Turkish

düzeltmek, düzlemek, gidermek, kırışıklıkları gidermek, pürüzsüzleştirmek

SMOOTH OUT DIFFERENCES : English Turkish

anlaşmazlıklar yerleştirmek

SMOOTH OVER : English Turkish

düzeltmek, tatlıya bağlamak, düzlemek, pürüzlerini yok etmek

SMOOTH RUFFLED FEATHERS : English Turkish

kırışık tüylerini düzeltmek, problemleri çözmek, sorunları uzaklaştırmak

SMOOTH RUMPLED FEATHERS : English Turkish

kırışık tüylerini düzeltmek, iyileşmek, düzelmek, bir aşağılamanın üstesinden gelmek

SMOOTH SHAVEN : English Turkish

adj. tıraşlı, sinekkaydı traşlı

SMOOTH SLEDDING : English Turkish

n. zorlanmama, kolayca halletme

SMOOTH SPOKEN : English Turkish

tatlı dilli