Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SMUGGLING : English Turkish

n. kaçakçılık, kaçırma

SMUGLY : English Turkish

adv. kendini beğenmiş bir şekilde, halinden memnun bir şekilde, kendinden memnun bir şekilde

SMUGNESS : English Turkish

n. kendini beğenmişlik

SMURF : English Turkish

n. çocuklar için animasyon televizyon programı "Şirinler" de küçük mavi çizgi karakter; (Bilgisayar) çok sayıda IP adresine ping mesajlar göndermek için IP protokolünü kullanarak İnterneti istila eden ve saldıran program

SMUT : English Turkish

n. is, kurum, kara, pislik, açık saçık konuşma, sürme hastalığı (tahıl vb.)

SMUT : English Turkish

v. is yapmak, kara çalmak, karalamak, iftira etmek

SMUTCH : English Turkish

n. kara leke, koyu leke

SMUTCH : English Turkish

v. kirletmek, pisletmek, lekelemek

SMUTTINESS : English Turkish

n. kirlilik, lekelilik; müstehcenlik, açık saçıklık; siyah tozlu beneklerin gelişmesi ile karakterize bir bitki hastalığı tarafından etkilenmiş olma durumu

SMUTTY : English Turkish

adj. açık saçık, müstehcen, sürmeli (buğday)

SMUTTY JOKE : English Turkish

n. açık saçık fıkra, terbiyesiz fıkra

SNACK : English Turkish

n. aperatif, meze, hafif yemek, pay

SNACK BAR : English Turkish

snack bar, aperatif ve sandviç servisi yapılan bar

SNAFFLE : English Turkish

n. hafif gem

SNAFFLE : English Turkish

v. hafif gem vurmak, aşırmak, yürütmek

SNAFFLE BIT : English Turkish

hafif gem

SNAFU : English Turkish

herşey herzaman olduğu gibi aptalca, durum her zamanki gibi kötü

SNAFU : English Turkish

v. darmadağın etmek, karmakarışık etmek

SNAFU : English Turkish

n. karışıklık, darmadağınıklık

SNAFU : English Turkish

adj. darmadağınık, allak bullak, karmakarışık

SNAG : English Turkish

n. budak, çıkık uç, kırık diş, fırlak diş, nehir dibine saplı ağaç, engel

SNAG : English Turkish

v. takılmak, takmak, tökezlemek, engellemek, nehir dibini köklerden temizlemek

SNAGGED : English Turkish

adj. budaklı, dibi ağaç kökleri ile dolu (nehir)

SNAGGER : English Turkish

n. hırsız, soyguncu, haydut (Argo)

SNAGGLE : English Turkish

n. karışmış kütle, birbirine geçmiş kütle, düğümlenmiş kütle