English Turkish
SNAP ONE'S FINGERS AT : English Turkish
umursamamak, hiçe saymak
SNAP OUT : English Turkish
irden söylemek, pat diye söylemek
SNAP OUT OF IT : English Turkish
kendine gel, kendine hakim ol
SNAP ROLL : English Turkish
hızlı tono, seri tono, bir hava aracının boylamasına ekseninde hızlı ve tam bir dönüş yapmasına rağmen aynı uçuş seviyesini koruduğu hava manevrası
SNAP TO IT : English Turkish
interj. çabuk ol, acele et, kımılda
SNAP UP : English Turkish
kapmak, yakalamak, havada kapmak, hemen kabul etmek
SNAP VOTE : English Turkish
n. sürpriz oylama
SNAPDRAGON : English Turkish
n. aslanağzı, noelde oynanan bir oyun
SNAPPER : English Turkish
n. çoğunlukla Pasifik ve Atlantik kıyı sularında rastlanan bir deniz balığı türü; kapan kaplumbağa; iş denetmeni, işyeri gözetmeni (Argo)
SNAPPERS : English Turkish
(Argo) takma dişler, sahte dişler
SNAPPILY : English Turkish
adv. enerjik bir şekilde, atik bir şekilde, acele bir şekilde, hızlı bir şekilde; kibar bir şekilde, modaya uygun bir şekilde, zekice; aksi bir şekilde, huysuz bir şekilde, kızgınca, rahatsız edici bir şekilde; aniden, beklenmedik bir şekilde
SNAPPINESS : English Turkish
n. enerjik olma durumu, atiklik, acelecilik, hızlı olma durumu; kibarlık, modaya uygun olma durumu, zekice olma durumu; aksi olma durumu, huysuzluk, kızgınlık, rahatsız edicilik; ani olma durumu, beklenmedik olma durumu
SNAPPISH : English Turkish
adj. aksi, huysuz, kızgın, gıcık, alaycı, ukalâ
SNAPPISHLY : English Turkish
adv. enerjik bir şekilde, atik bir şekilde, acele bir şekilde, hızlı bir şekilde; kibar bir şekilde, modaya uygun bir şekilde, zekice; aksi bir şekilde, huysuz bir şekilde, kızgınca, rahatsız edici bir şekilde; aniden, beklenmedik bir şekilde
SNAPPISHNESS : English Turkish
n. ısırma eğilimi; sert olma eğilimi, aksi olma eğilimi, kısa ve kaba cevaplar verme eğilimi
SNAPPLING : English Turkish
n. kayma, süzülme (uçurum dağ buz kütlesi vs'den)
SNAPPY : English Turkish
adj. çabuk, hızlı, atik, canlı, kıpır kıpır, şık, hazır (cevap), yerinde
SNAPSHOT : English Turkish
v. şipşak fotoğrafını çekmek
SNAPSHOT : English Turkish
n. şipşak fotoğraf, nişan almadan edilen ateş, enstantane fotoğraf, ani ateş
SNARE : English Turkish
n. kapan, tuzak, kıskaç, trampet kirişi
SNARE : English Turkish
v. kapana kıstırmak, tuzağa düşürmek, tuzak kurmak
SNARE DRUM : English Turkish
trampet
SNARED : English Turkish
adj. tuzağa düşürülmüş, kapana kısılmış, kapana dolaşmış
SNARER : English Turkish
n. tuzağa düşüren, kapana kıstıran kimse
SNARF : English Turkish
v. başka bir kimseye ait eşyayı çalmak, aşırmak, araklamak, yürütmek
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani