Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SNAKEROOT : English Turkish

n. yılan kökü, kurtluca, kökleri yılan sokmasını iyileştirdiği düşünülen bir bitki; bu bitkinin kökü

SNAKESKIN : English Turkish

n. yılan derisi

SNAKEWEED : English Turkish

n. yılan kökü, kurt pençesi, (Botanik) yılan ısırığını iyileştirmek için ilaç olarak kullanılan yabani bir fundalık; Virginia yılan kökü

SNAKILY : English Turkish

adv. yılan gibi; kıvrılarak, dolanarak; dalgalı bir şekilde, dolambaçlı bir şekilde; haince, sinsice, namertçe, ihanet ederek

SNAKY : English Turkish

adj. yılan gibi, hain, sinsi, yılanlı, yılanlarla dolu

SNAP : English Turkish

interj. çat, şak

SNAP : English Turkish

n. ısırma, kopma, çat sesi, kopça, çıtçıt, anlık şey, ani şey, kolay iş, enerji, gayret, şipşak fotoğraf, zencefilli bisküvi, çarpma sesi

SNAP : English Turkish

v. ısırmaya çalışmak, ısırmak, havada kapmak, kopmak, kırılmak, şaklamak, çatırdamak, çarparak kapamak, şipşak fotoğraf çekmek, kırmak, koparmak, şıklatmak, şaklatmak, patlamak, pat diye söylemek, terslemek, çıkışmak, içindekilerle satın almak

SNAP : English Turkish

adj. anlık, ani, şipşak, beklenmedik, sürpriz, çat çat eden, çatırdayan

SNAP : English Turkish

adv. çat diye, birden

SNAP AT : English Turkish

-a bağırmak,
a haykırmak,
a kaba bir şekilde konuşmak,
ı paylamak;
ı ısırmak,
ı ağzıyla yakalamak

SNAP AT A BARGAIN : English Turkish

pazarlığa atlamak, pazarlığı kapmak, iyi bir pazarlık etmek

SNAP AT SMB : English Turkish

v. kaba davranmak, kırıcı konuşmak

SNAP AT THE CHANCE : English Turkish

v. fırsatın üstüne atlamak, fırsata atlamak

SNAP BACK : English Turkish

çabuk bir iyileşme gerçekleştirmek, çabucak toparlanmak; (Futbol) topu bacaklar arasından geriye doğru geçirmek (genellikle oyun kurucuya)

SNAP BEAN : English Turkish

n. yenilebilen nazik bir çalı fasulyesi türü

SNAP CATCH : English Turkish

n. sustalı kavram

SNAP DECISION : English Turkish

n. sürpriz karar, acele verilen karar

SNAP ELECTIONS : English Turkish

ani seçim, anlık seçim, çok önceden haber vermeden yapılan seçim

SNAP FASTENER : English Turkish

n. çıtçıt, yaylı raptiye

SNAP INTO IT : English Turkish

acele etmek, kendini vermek, enerjik bir şekilde hareket etmek

SNAP IT UP : English Turkish

interj. çabuk ol, acele et, atla, davran

SNAP LOCK : English Turkish

n. yaylı kilit, sustalı kilit

SNAP OFF : English Turkish

v. ısırıp koparmak, koparmak, kırmak

SNAP ONE'S FINGERS : English Turkish

parmaklarını şıklatmak, parmaklarını çıtlatmak