Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SNARL : English Turkish

n. kargaşa, karışıklık, keşmekeş, arapsaçı, homurdanma, homurtu, söylenme

SNARL : English Turkish

v. karıştırmak, birbirine katmak, arapsaçına çevirmek, birbirine girmek, hırıltı yapmak, karmakarışık olmak, hırlamak, homurdanmak, söylenmek, sinirle söylemek

SNARL AT : English Turkish

v. hırlamak, söylenmek, homurdanmak

SNARL UP : English Turkish

karışıklık, keşmekeş, birbirine girme

SNARLER : English Turkish

n. homurdanan kimse, söylenen kimse; hırıldama meyilinde olan köpek

SNARLING : English Turkish

n. hırlama, hırıltı

SNARLING : English Turkish

adj. hırıltılı

SNARLINGLY : English Turkish

adv. öfkeli bir şekilde; homurdanan bir şekilde, dırdır eden bir şekilde

SNARLY : English Turkish

adj. kolayca sinirlenen, kolayca rahatsız olan; homurdanma eğilimli, hırıldama meyilinde; boğumlu, boğum boğum, düğümlü, düğüm düğüm, birbirine karışmış

SNATCH : English Turkish

n. kapma, yakalama, an, kısa süre, çok kısa süren şey, am, kadın cinsel organı, ilişkiye girme, parça

SNATCH : English Turkish

v. kapmak, yakalamak, fırsattan istifade etmek, çabucak yapmak, kapışmak, zorla almak, koparmak, kaçırmak, koparmada kaldırmak (halter)

SNATCH AT : English Turkish

kapmaya çalışmak, uzanmak, atlamak, balıklama atlamak

SNATCH AWAY FROM : English Turkish

v. ayırmak, koparmak

SNATCH FROM : English Turkish

v. ayırmak, koparmak

SNATCH OF SLEEP : English Turkish

kısa uyku, kısa kestirme, hafif uyku

SNATCH OFF : English Turkish

v. çekip almak

SNATCH UP : English Turkish

v. kapmak

SNATCHER : English Turkish

n. kapkaççı, kapıp kaçan, kapkaççılık yapan kimse; hırsız; adam kaçıran, çocuk kaçıran (Argo)

SNATCHING : English Turkish

n. kapma, kapış

SNATCHY : English Turkish

adj. kısa süreli, ara sıra olan, düzensiz

SNAVEL : English Turkish

v. (Argo) çalmak, aşırmak, yürütmek

SNAZZY : English Turkish

adj. şık, modaya uygun

SNEAK : English Turkish

n. korkak, alçak, sinsi tip, ispiyon, sinsi kimse

SNEAK : English Turkish

v. gizlice girmek, sessizce sokulmak, gizlice yapmak, çalmak, yürütmek, ispiyonlamak, gammazlamak

SNEAK ABOUT : English Turkish

v. sinsice dolaşmak