English Turkish
SO AS : English Turkish
gibi,
an şekilde, için,
sın diye
SO AS TO : English Turkish
adv. için, ecek şekilde
SO BE IT : English Turkish
öyle olsun, neyse, hadi bakalım
SO BE IT! : English Turkish
tamam öyle olsun, peki öyleyse, peki tamam, iyi o zaman!
SO CALLED : English Turkish
sözümona, sözde
SO DO I : English Turkish
en de
SO EXCESSIVELY : English Turkish
adv. böylesine
SO FAR : English Turkish
şimdiye kadar, buraya kadar, şimdiye dek, o kadar uzak
SO FAR SO GOOD : English Turkish
her şey yolunda, şimdiye kadar her şey iyi, buraya kadar çok iyi
SO HELP ME GOD : English Turkish
Tanrı şahidimdir ki, yemin ederim ki, hayatım üzerine yemin ederim ki, Tanrı çarpsın ki
SO I GATHER : English Turkish
anladığım kadarıyla, benim anladığım, şunu anlıyorum ki, anladığıma göre
SO LONG : English Turkish
şimdilik hoş çakal
SO LONG AS : English Turkish
kadar
SO MANY : English Turkish
u kadar
SO MANY COUNTRIES SO MANY CUSTOMS : English Turkish
her ülkenin kendi gelenekleri var, ne kadar çok ülke o kadar fazla görenek
SO MUCH : English Turkish
o kadar, bu kadar
SO MUCH SO : English Turkish
o kadar ki,
ye kadar,
sı noktasına kadar
SO MUCH SO THAT : English Turkish
o kadar ki, hatta o kadar ki
SO MUCH THE MORE : English Turkish
hatta daha fazlası, hatta dahası
SO SO : English Turkish
şöyle böyle
SO THAT : English Turkish
ki, öyleki, onun için, diye
SO TO SAY : English Turkish
tabiri caizse, adeta
SO TO SPEAK : English Turkish
tabiri caizse, adeta
SO WHAT : English Turkish
ne farkeder, ne yani, ne olmuş, ne çıkar
SO WHAT? : English Turkish
ne olmuş yani?, ne çıkar?, öyleyse ne var yani?
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani