Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SOME PEOPLE : English Turkish

azıları, bazı insanlar

SOME PLACE : English Turkish

ir yerlerde, belli bir yerde; herhangi bir yerde, bir yerde

SOME PLACE NOT TOO EXPENSIVE : English Turkish

çok pahalı olmayan bir yer

SOME SAY : English Turkish

azıları
der, insanlar
der,
duğu söylenir

SOME TIME : English Turkish

günün birinde, gelecekte

SOME TIME AGO : English Turkish

ir zaman önce, bir süre önce, çok zaman önce

SOME TIME OR OTHER : English Turkish

ir ara

SOME TIMES : English Turkish

azı zamanlar, ara sıra, arada sırada, zaman zaman, belli zamanlarda

SOME WAY OR OTHER : English Turkish

öyle ya da böyle, şu anda belirgin olmayan bir şekilde

SOMEBODY : English Turkish

n. önemli kimse, birisi, şahsiyet, biri, bazısı, kimisi, kimse

SOMEBODY ELSE : English Turkish

n. başkası, başka biri

SOMEBODY ELSES : English Turkish

n. başkasının, başka birinin

SOMEDAY : English Turkish

adv. bir gün, günün birinde, gelecekte belirlenmemiş veya bilinmeyen bir zamanda

SOMEHOW : English Turkish

adv. bir türlü, her nasılsa, her nedense, nasıl olursa, bir şekilde, herhangi bir şekilde

SOMEHOW OR OTHER : English Turkish

ir şekilde, her nasıl olursa, öyle ya da böyle

SOMEONE : English Turkish

pron. şahsiyet, biri, birisi, önemli kimse, kimse

SOMEONE ELSE : English Turkish

n. başka biri, başka bir kimse, başka bir kişi

SOMEONE IS TO BLAME : English Turkish

iri suçlanacak, biri sorumlu, bir kimse sorumlu tutulmalı

SOMEPLACE : English Turkish

adv. bir yere, bir yerde

SOMERSAULT : English Turkish

n. salto, perende, takla

SOMERSAULT : English Turkish

v. perende atmak, takla atmak

SOMERSET : English Turkish

n. britanya'nın bir kontluğu

SOMERSET : English Turkish

n. perende atmak, takla atmak

SOMERSET HOUSE : English Turkish

n. londra'da resmi dairelerin olduğu bina

SOMETHING : English Turkish

n. bir şey, önemli bir şey