Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SOUPMIX : English Turkish

n. hazır çorba (kuru), çorbalık malzeme

SOUPSPOON : English Turkish

n. çorba kaşığı, çorba içmek için kullanılan büyük kaşık

SOUPY : English Turkish

adj. çorba gibi, sulu

SOUR : English Turkish

n. sepileme asidi, ekşi şey, ekşi içki

SOUR : English Turkish

v. ekşimek, bozulmak, kesilmek, huysuzlaşmak, somurtmak, surat asmak, zehir olmak, hayatı zehir olmak, zehir etmek, bozmak

SOUR : English Turkish

adj. ekşi, mayhoş, buruk, ekşimiş, keskin, dokunaklı, suratsız, somurtkan, hırçın, ayazlı, buz gibi, rutubetli (toprak)

SOUR CHERRY : English Turkish

n. vişne

SOUR CREAM : English Turkish

ekşi krema, krema

SOUR GRAPES : English Turkish

ekşi üzüm, henüz olgunlaşmamış üzüm; elde edilemediği için hor görülen şey (Ezop'un "The Fox and the Grapes {Tilki ve Üzümler}" adlı masalından), kedi uzanamadığı ciğere murdar der

SOUR KRAUT : English Turkish

ekşitilmiş lahana, turşu lahana, salamuralanmış lahana

SOUR LOOKS : English Turkish

kızgın bakışlar, öfkeli bakışlar

SOUR MILK : English Turkish

kesilmiş süt, bozuk süt

SOUR RELATIONS : English Turkish

ilişkileri bozmak, ilişkileri batırmak, ilişkileri berbat etmek

SOUR SOUP : English Turkish

ekşi çorba, ekşi bir tadı olan çorba

SOURCE : English Turkish

n. kaynak, kaynakça, memba, yararlanılan kaynak, menşe

SOURCE BOOK : English Turkish

kaynak kitap

SOURCE CODE : English Turkish

kaynak kodu, kaynak dili, bir programın yazılı olduğu kaynak dili, bir bilgisayar programının derlenmeden önceki hali

SOURCE DOCUMENT : English Turkish

kaynak belgesi, dinamik veri değiş tokuşunda başka belgelerdeki kopyaların bağlı olduğu belge

SOURCE LANGUAGE : English Turkish

n. kaynak dili, başka bir dile çevrilecek olan dil

SOURCE LISTING : English Turkish

kaynak listelemesi, kaynakların listelenmesi, kaynaklarını ayrıntılandırılması

SOURCE MATERIAL : English Turkish

ana malzeme, kaynak, yararlanılan kaynak

SOURCE OF EVIL : English Turkish

n. kötülük kaynağı, şer kaynağı, bela kaynağı, fenalık kaynağı

SOURCE OF INCOME : English Turkish

gelir kaynağı, bir kimsenin para kazancı kaynağı (genelde bir kimsenin işyeri veya kazançlı gayrimenkul işlemleri aracılığıyla)

SOURCE OF INFORMATION : English Turkish

n. haber kaynağı, bilgi kaynağı

SOURCE OF INSPIRATION : English Turkish

esin kaynağı, ilham kaynağı, harekete geçirme kaynağı