English Turkish
SOUTH PARK : English Turkish
n. Amerikan komedi sitkomu
SOUTH POLE : English Turkish
güney kutbu
SOUTH SEA : English Turkish
n. büyük okyanus
SOUTH SOUTHEAST : English Turkish
n. güney güneydoğuya doğru
SOUTH WEST : English Turkish
güneybatı, güney ile batı yönlerinin orta noktası
SOUTH YEMEN : English Turkish
Güney Yemen, Arap Yarımadası'nın güney kıyılarında Yemen'i oluturmak için 1990'da Kuzey Yemen ile birleşen eski ülke
SOUTH-EASTERLY : English Turkish
güneydoğulu, güneydoğudan, güneydoğunun
SOUTH-WESTERLY : English Turkish
güneybatılı, güneybatıdan, güneybatının
SOUTHAMPTON : English Turkish
n. Hampshire'da (İngiltere) bir şehir; New York eyaletinde (ABD) bir köy; Bermuda'da bir şehir; Ontario'da (Kanada) yaz tatil beldesi; bir soyadı
SOUTHBOUND : English Turkish
adj. güneye giden, güney yönünde, güneye doğru giden, güneye doğru yollanan
SOUTHEAST : English Turkish
n. güneydoğu
SOUTHEAST : English Turkish
adj. güneydoğu
SOUTHEAST ASIA : English Turkish
güneydoğu Asya, Indochina (Malezya, Vietnam, Burma, Laos, Kamboçya ve Taylan'ın bulunuduğu yarımada) Malaya Yarımadası ve Malaya Takımadaları'nı kapsayan bir Asya bölgesi
SOUTHEASTER : English Turkish
n. keşişleme, güneydoğu rüzgârı
SOUTHEASTERLY : English Turkish
adj. güneydoğu, güneydoğuya doğru olan, güneydoğudan olan
SOUTHEASTERLY : English Turkish
adv. güneydoğuya, güneydoğu yönünde
SOUTHEASTERN : English Turkish
adj. güneydoğu
SOUTHEASTERNER : English Turkish
n. güneydoğulu kimse, güneydoğudan olan kimse, güneydoğudan gelen kimse
SOUTHEASTWARD : English Turkish
n. güneydoğu bölgesi, güneydoğu (bölge)
SOUTHEASTWARD : English Turkish
adj. güneydoğuya doğru olan, keşişleme
SOUTHEASTWARD : English Turkish
adv. güneydoğuya doğru, keşişleme yönünde
SOUTHEASTWARDLY : English Turkish
adj. güneydoğuya doğru giden bir şekilde, güneydoğu yönünde giden bir şekilde; güneydoğudan gelen bir şekilde, güneydoğu yönünden gelen bir şekilde
SOUTHEASTWARDLY : English Turkish
adv. güneydoğuya doğru giden bir şekilde, güneydoğu yönünde giden bir şekilde; güneydoğudan gelen bir şekilde, güneydoğu yönünden gelen bir şekilde
SOUTHEASTWARDS : English Turkish
adv. güneydoğu yönünde, güneydoğuya doğru
SOUTHER : English Turkish
n. güney fırtınası, güneyden esen rüzgâr, güneyden gelen kasırga
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani