English Turkish
SPECIAL-CARE : English Turkish
özel bakım, iyileşmesi için uygulanan özel tedavi
SPECIAL-PURPOSE VEHICLE : English Turkish
özel amaç aracı, özel bir amacı yerine getirmek için tasarlanmış ulaşım aracı
SPECIALISATION : English Turkish
n. (Britanya İngilizcesi) uzmanlaşma, özelleşme; teklik, spesifik eylem; bir şeyi belli bir amaca uygun hale getirme; (Biyoloji) spesifik bir işlev amacıyla vücudun belli bir parçasının yapısal adaptasyonu; (Bilgisayar) verimliliği arttırmak amacıyla azaltma (specialization olarak da yazılır)
SPECIALISE : English Turkish
v. (Britanya İngilizcesi) uzmanlaşmak, kendini belirli bir mesleğe veya araştırma alanına adamak; belirli bir ortama adapte olmak, uzmanlaşma ile uğraşmak (Biyoloji); limitlemek, sınırlamak, kısıtlamak; bir şeyi özel olarak belirtmek, bir şeyi özgülleştirmek; özel yapmak, özel bir hale getirmek (specialize olarak da yazılır)
SPECIALISED : English Turkish
adj. (Britanya İngilizcesi) uzmanlaşmış, kendini belirli bir mesleğe veya araştırma alanına adamış; belirli bir ortama adapte olmuş, uzmanlaşma ile uğraşan (Biyoloji); özel olarak belirtilmiş, özgülleştirilmiş; özel yapılmış, özel bir hale getirilmiş; belli bir konuda bir uzman tarafından özellik kazandırılmış (specialized olarak da yazılır)
SPECIALISM : English Turkish
n. uzmanlaşma, kendini belirli bir araştırma alanı veya meslek ile sınırlama
SPECIALIST : English Turkish
n. uzman doktor, uzman, mütehassıs, cober (borsa)
SPECIALISTIC : English Turkish
adj. uzmanlık gerektiren
SPECIALITIES : English Turkish
n. özellikler, özel nitelikler; özel değerlendirme noktaları
SPECIALITY : English Turkish
n. özellik, ayrıcalık, özgü şey, uzmanlık, ihtisas, özel ilgi, spesiyalite, özel ürün
SPECIALIZATION : English Turkish
n. uzmanlaşma, ihtisas
SPECIALIZATION PROCESS : English Turkish
uzmanlaşma süreci, bir meslek edinme süreci, belli bir alanda yoğun olarak eğitim alma süreci
SPECIALIZE : English Turkish
v. uzmanlaşmak, ihtisas yapmak, özelleştirmek, ayırmak, değiştirmek (söz vb.), özel olarak yapmak, özel amaçla yapmak
SPECIALIZED : English Turkish
adj. (Amerikan İngilizcesi) uzmanlaşmış, kendini belirli bir mesleğe veya araştırma alanına adamış; belirli bir ortama adapte olmuş, uzmanlaşma ile uğraşan (Biyoloji); özel olarak belirtilmiş, özgülleştirilmiş; özel yapılmış, özel bir hale getirilmiş; belli bir konuda bir uzman tarafından özellik kazandırılmış (specialised olarak da yazılır)
SPECIALLY : English Turkish
adv. özellikle, özel olarak, bilhassa
SPECIALTY : English Turkish
n. özellik, özel şey, özgü şey, spesiyalite, özel ürün, özel anlaşma, mühürlü sözleşme
SPECIALTY OF THE HOUSE : English Turkish
n. spesiyaliniz
SPECIATION : English Turkish
n. çeşitlenme, yeni türlerin genelde tek türün genetik olarak farklı iki ayrı gruba ayrılmasıyla gerçekleşen evrimsel gelişimi (Biyoloji)
SPECIE : English Turkish
n. madeni para, sikke, demir para, nakit
SPECIE PAYMENTS : English Turkish
n. nakit ödeme
SPECIES : English Turkish
n. çeşit, tür, cins, ortak özellikleri olan grup, aşai rabbani ayinindeki ekmek ve şarap
SPECIES OF GRAIN : English Turkish
hububat türleri, tahıl türleri
SPECIFIABLE : English Turkish
adj. belirlenebilir, spesifik olarak belirtilebilir, tam olarak belirlenebilir
SPECIFIC : English Turkish
n. özel ilaç, özel amaçlı ilaç
SPECIFIC : English Turkish
adj. spesifik, özel, belli, belirli, kendine özgü, özellikli, özgül, kesin
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani