English Turkish
SPIDER CATCHER : English Turkish
n. örümcek yiyen kuş, bir tür ağaçkakan
SPIDER CRAB : English Turkish
yengeç, örümcek yengeci, uzun bacakları ve üçgenimsi bir vücudu olan yengeç, (macropod olarak da bilinir)
SPIDER VEIN : English Turkish
örümcek damarı, derinin yüzeyine doğru beliren ince kırmızı veya mor damarlar kümesi (genelde kalçalarda veya dirseklerde ve çoğunlukla kadınlarda rastlanır)
SPIDER WEB : English Turkish
örümcek ağı, çekici tuzak
SPIDER WEB ENTANGLEMENT : English Turkish
örümcek ağı engeli, dolambaçlı tel engeli, dikenli telden yapılan düşük seviye engel
SPIDER'S WEB : English Turkish
ağ, örümcek ağı, çekici tuzak
SPIDER-LIKE : English Turkish
örümcek benzeri, örümceğe benzeyen
SPIDERMAN : English Turkish
n. örümcek adam, yüksekte çalışan inşaat işçisi
SPIDERWEB : English Turkish
n. örümcek ağı, bir örümcek tarafından yemek amacıyla böcek yakalamak için örülen ağ
SPIDERY : English Turkish
adj. örümcek gibi, incecik ve uzun, örümcekli
SPIDERY HANDWRITING : English Turkish
n. eğri büğrü yazı
SPIEGEL : English Turkish
n. ham demir veya manganez içermeyen pik demir
SPIEL : English Turkish
n. söz, laf, konuşma, laf kalabalığı, satıcı ağzı
SPIELBERG : English Turkish
n. Steven Spielberg ("E.T., " "Jurassic Park, " "Er Rayn'ı Kurtarmak", " "Schindler'in Listesi" ve geçmişteki daha birçok popüler filmin ABD'li yönetmeni)
SPIELER : English Turkish
n. kumarbaz, dolandırıcı
SPIFF : English Turkish
v. cazibeli hale getirmek, alımlı yapmak, albenilileştirmek; bir şeye çekici veya gösterişli bir görünüm vermek
SPIFF : English Turkish
n. cazibe, alımlılık, albenilik; çekici veya gösterişli görünüm
SPIFF UP : English Turkish
güzelleştirmek, bezemek, donatmak, süslemek, güzelleştirmek, dekore etmek, görünümünü iyileştirmek
SPIFFILY : English Turkish
adv. şık bir şekilde, zarif bir şekilde, hoş bir şekilde (Gayriresmî)
SPIFFING : English Turkish
adj. çok güzel, şık, mükemmel
SPIFFLICATE : English Turkish
v. dövmek, dayak atmak
SPIFFY : English Turkish
adj. çok güzel, şık, mükemmel
SPIFLICATE : English Turkish
v. dövmek, dayak atmak
SPIGOT : English Turkish
n. fıçı tapası, tıkaç, ağaç musluk
SPIKE : English Turkish
n. başak, başağa benzer çiçek başı, sivri uç, sivri uçlu demir, iri çivi, ince topuk, yavru geyik boynuzu, uskumru yavrusu
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani