English Turkish
SQUANDER AWAY : English Turkish
v. boşa harcamak, israf etmek, saçıp savurmak
SQUANDERED : English Turkish
adj. israf edilmiş, boşa harcanmış, gereksiz kullanılmış, heba edilmiş, ziyan edilmiş
SQUANDERED MONEY : English Turkish
israf para, boşa harcanmış para, gereksiz kullanılmış para, heba edilmiş para, ziyan edilmiş para, aptalca harcanmış para
SQUANDERER : English Turkish
n. müsrif
SQUANDERING : English Turkish
n. israf, savurganlık
SQUANDERINGLY : English Turkish
adv. israf ederek, boşa harcayarak, gereksiz kullanarak, heba ederek, ziyan ederek
SQUANDERMANIA : English Turkish
n. aşırı müsriflik, harcama tutkusu, israf tutkusu
SQUANTO : English Turkish
n. (1622) Plymouth Sömürgesi'nden hacılara dostça davranan ve yardım eden Pawtuxet kabilesinden İngilizce konuşan Kızılderili (ABD Tarihi)
SQUARE : English Turkish
n. kare, dörtgen, kare şeklinde şey, satranç tahtası, meydan, gönye, standart kural, sütun kaidesi, eski kafalı kimse
SQUARE : English Turkish
v. beraberliği sağlamak [spor.], kare yapmak, kare kare yapmak, karelere bölmek, karesini almak, yerleştirmek, düzeltmek, dik tutmak, ayarlamak, halletmek, ödemek, para yedirmek, uydurmak, uymak, bağdaşmak
SQUARE : English Turkish
adj. kare şeklinde, dört köşeli, dördül, dik, dörtlü, düzgün, doğru, dürüst, tam, kesin, açık, katı, uygun, bağdaşan, kare
SQUARE ACCOUNTS : English Turkish
hesapları kapatmak, hesaplaşmak, hesapları ödemek, borçları ödemek
SQUARE ACCOUNTS WITH : English Turkish
hesaplaşmak, hıncını almak
SQUARE AN ACCOUNT : English Turkish
hesabı ödemek, hesaplaşmak
SQUARE AWAY : English Turkish
yola koyulmak, yelkenleri açmak
SQUARE BASHING : English Turkish
(Britanya Argosu) askerlerin bir kışla avlusunda eğitilmesi
SQUARE BRACKETS : English Turkish
köşeli parantez, [ ]
SQUARE CENTIMETER : English Turkish
santimetrekare, bir alan ölçüsü birimi, eni ve uzunluğu birer santimetre olan alan
SQUARE CHARACTERS : English Turkish
üyük harfler, büyük matbaa harfleri, koyu harfler
SQUARE CIRCLE : English Turkish
güreş alanı
SQUARE DANCE : English Turkish
n. dört çiftten oluşan grupların oluşturduğu bir Amerikan yerel dansı; dansçıların çiftler halinde dans ettiği ve bir çağırıcının adımları çağırdığı country dansı
SQUARE DANCING : English Turkish
n. dört çiftten oluşan grupların oluşturduğu bir Amerikan yerel dansı; dansçıların çiftler halinde dans ettiği ve bir çağırıcının adımları çağırdığı country dansı
SQUARE DEAL : English Turkish
dürüst pazarlık, insaflı davranış
SQUARE DEALING : English Turkish
dürüst pazarlık, adil anlaşma, dürüst iş, iş yaşamında doğruluk
SQUARE DECIMETER : English Turkish
desimetrekare, her kenarı birer desimetre olan alan, yüz santimetrekarelik alan
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani