Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SQUALID : English Turkish

adj. pis, kirli, bakımsız, sefil, miskin

SQUALID LIFE : English Turkish

sefil hayat, bakımsız yaşam, yoksul hayat, berbat yaşam

SQUALIDITY : English Turkish

n. sefalet, bakımsızlık

SQUALIDLY : English Turkish

adv. kirli bir şekilde, iğrenç bir şekilde; alçakça, menfurca, aşağılık bir şekilde; sefilce, bakımsız bir şekilde, yoksul bir şekilde, berbat bir şekilde

SQUALIDNESS : English Turkish

n. sefalet, bakımsızlık

SQUALL : English Turkish

n. bora, sağanak, kasırga, fırtına, ani ve şiddetli rüzgâr, kargaşa

SQUALL : English Turkish

v. fırtına çıkmak, fırtına patlamak, yaygara koparmak, feryat etmek, avazı çıktığı kadar bağırmak, cırlamak, ciyak ciyak bağırmak

SQUALL OUT : English Turkish

v. bağırarak söylemek

SQUALLER : English Turkish

n. yaygaracı, cırlak

SQUALLS : English Turkish

n. bağrışma, başrığma, feryat figan

SQUALLY : English Turkish

adj. fırtınalı, boralı

SQUALLY WIND : English Turkish

fırtına, ani rüzgâr, aniden kuvvetli ve kısa aralıklarla esen rüzgâr

SQUALOR : English Turkish

n. pislik, sefalet, bakımsızlık

SQUAMA : English Turkish

n. kabuk, pul, balık pulu

SQUAMATE : English Turkish

n. üzeri pul pul olan

SQUAMATE : English Turkish

adj. pullu, pul pul

SQUAMATED : English Turkish

adj. pul pul, pullarla kaplı, pullu

SQUAMATION : English Turkish

n. pul pul olma durumu, pullarla kaplı olma durumu, pulluluk

SQUAMO : English Turkish

pref. pul pul, pullarla kaplı, pullu, pullarla ilgili

SQUAMOSAL : English Turkish

adj. pullar ile ilgili; pullar ile kaplı; pullara benzeyen, pul gibi

SQUAMOSE : English Turkish

adj. pullar ile ilgili; pullar ile kaplı; pullara benzeyen, pul gibi

SQUAMOUS : English Turkish

adj. pullu, üzeri pul pul olan, pul pul

SQUAMOUS EPITHELIUM : English Turkish

yassı epitel, pul gibi düz hücrelerden oluşan ince doku tabakası

SQUANDER : English Turkish

n. boşa harcama, israf, müsriflik

SQUANDER : English Turkish

v. boşa harcamak, israf etmek, saçıp savurmak, çarçur etmek, har vurup harman savurmak, heba etmek