Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SPURREY : English Turkish

n. karanfilgillerden çiçek

SPURRIER : English Turkish

n. mahmuzcu

SPURRING ON : English Turkish

itme, teşvik etme, tahrik etme, provoke etme, sevk etme, motive etme, cesaretlendirme

SPURRY : English Turkish

n. karanfilgillerden çiçek

SPURS : English Turkish

n. mahmuzlar

SPURT : English Turkish

n. ani çıkış, hamle, olağanüstü çaba, gayret, fışkırma

SPURT : English Turkish

v. olağanüstü çaba göstermek, son bir çaba göstermek, hamle yapmak, fışkırmak, fışkırtmak

SPUTNIK : English Turkish

n. sputnik

SPUTTER : English Turkish

n. konuşurken tükürükler saçma, çabuk ve anlaşılmaz konuşma, cızırtı, çıtırtı

SPUTTER : English Turkish

v. tükürerek konuşmak, konuşurken tükürükler saçmak, çabuk ve anlaşılmaz konuşmak, sıçramak, yağ sıçratmak, mürekkep akıtmak, cızırdamak, boğulmak (motor)

SPUTTERER : English Turkish

n. çıtırtı sesi çıkaran kimse veya şey, çıtlama veya patlama sesi çıkaran kimse veya şey

SPUTUM : English Turkish

n. tükürük, salya, balgam

SPY : English Turkish

n. ajan, casus, köstebek, hafiye, ispiyon, ispiyoncu

SPY : English Turkish

v. gözetlemek, gözlemek, gizlice gözetlemek, casusluk etmek

SPY FOR THE ENEMY : English Turkish

düşmana casusluk yapmak, düşmana ajanlık yapmak, düşmana gizli bilgi sağlamak

SPY MOVIE : English Turkish

casusluk filmi, konusunun çoğunu casusluk oluşturan sinema filmi

SPY NETWORK : English Turkish

casusluk ağı, ajanlık ağı

SPY ON : English Turkish

v. gözetlemek, gizlice seyretmek, gizlice dinlemek, ispiyonlamak

SPY ON SMB : English Turkish

v. gizlice dinlemek, gizlice gözetlemek, gözetlemek

SPY OUT : English Turkish

gözetlemek, gözlemek, kolaçan etmek

SPY OUT THE LAND : English Turkish

ülkeyi gözetlemek, ülkeyi ziyaret etmek ve incelemek

SPY RING : English Turkish

n. casus çemberi

SPY SATELLITE : English Turkish

casus uydu, gözetleme uydusu

SPY THE LAND : English Turkish

v. etrafı kolaçan etmek

SPY UPON : English Turkish

gözetlemek, gizlice seyretmek, gizlice dinlemek