Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
STICK IN : English Turkish

sokuvermek

STICK IN ONE'S THROAT : English Turkish

oğazında kalmak, boğazına takılmak

STICK IN THE MIND : English Turkish

v. akılda kalmak, unutulmamak

STICK IN THE MUD : English Turkish

uyuşuk, uyuz, mıymıntı, tutucu, gerici

STICK INSECT : English Turkish

n. kanatsız böcek

STICK INTO : English Turkish

v. saplanmak, saplamak

STICK IT : English Turkish

dayanmak, katlanmak, sonuna kadar gitmek

STICK IT ON : English Turkish

fahiş fiyat istemek, yüklenmek

STICK IT OUT : English Turkish

sonuna kadar dayanmak

STICK LIKE A LEECH TO SMB : English Turkish

n. sülük gibi yapışmak

STICK OUT : English Turkish

çıkıntı yapmak, çıkmak, besbelli olmak, bariz olmak, dayatmak, diretmek, uzatmak, çıkarmak, dayanmak, katlanmak

STICK SHIFT : English Turkish

n. manuel vites

STICK THEM UP : English Turkish

interj. eller yukarı

STICK TO : English Turkish

ayrılmamak, bırakmamak, tutmak, yerine getirmek, bağlı kalmak, vazgeçmemek, sıkı sıkıya sarılmak

STICK TO FACTS : English Turkish

hayale kapılmamak, gerçekleri gözardı etmemek

STICK TO IT : English Turkish

vazgeçmemek, ısrar etmek, diretmek

STICK TO ONE'S TEXT : English Turkish

konuya bağlı kalmak, konudan sapmamak

STICK TO THE POINT : English Turkish

konudan ayrılmamak, konudan sapmamak, konuya sadık kalmak

STICK TOGETHER : English Turkish

ayrılmamak, birbirinden ayrılmamak, birbirine destek olmak, tutturmak, birleştirmek, yapıştırmak

STICK UP : English Turkish

soymak, silâhlı soygun yapmak, dik durmak, dikilmek

STICK UP FOR : English Turkish

tarafını tutmak, desteklemek, savunmak

STICK UP TO : English Turkish

göğüs germek, direnmek, karşı koymak, kafa tutmak

STICK'EM UP : English Turkish

interj. eller yukarı

STICKER : English Turkish

n. etiket, yapışkan tip, inatçı, yapıştıran kimse, piyano kolu, kasap (mezbaha), kasap bıçağı

STICKINESS : English Turkish

n. yapışkanlık, basıklık, havanın aşırı nemli oluşu, inatçılık