English Turkish
SWEET OIL : English Turkish
kolza yağı
SWEET PEA : English Turkish
ezelye, ıtırşahi
SWEET POTATO : English Turkish
tatlı patates, yer elması
SWEET TALK : English Turkish
dil dökmek, tatlı sözlerle kandırmak, iltifat etmek, pohpohlamak
SWEET TEMPERED : English Turkish
iyi huylu, uysal, yumuşak huylu, mülayim
SWEET TOOTH : English Turkish
şeker sevme, tatlıya düşkünlük
SWEET WATER : English Turkish
tatlısu
SWEET WILLIAM : English Turkish
hüsnüyusuf, guguçiçeği [bot.]
SWEET WINE : English Turkish
n. tatlı şarap
SWEETBREAD : English Turkish
n. uykuluk (dana vb.), özden (dana veya kuzu)
SWEETEN : English Turkish
v. tatlandırmak, şeker koymak, tatlılaştırmak, tatlılaşmak, yumuşamak
SWEETENED : English Turkish
adj. şekerli
SWEETENER : English Turkish
n. tatlandırıcı, sakarin
SWEETENING : English Turkish
n. tatlandırıcı
SWEETHEART : English Turkish
interj. canım, cicim, sevgilim, şekerim
SWEETHEART : English Turkish
n. sevgili, aşık
SWEETIE : English Turkish
interj. canım, cicim, sevgilim, şekerim, tatlım
SWEETIE : English Turkish
n. sevgili, şekerleme, tatlı
SWEETIES : English Turkish
n. tatlı, şekerleme
SWEETING : English Turkish
n. tatlı elma
SWEETISH : English Turkish
adj. tatlıca, tatlımsı
SWEETLY : English Turkish
adv. tatlı bir şekilde, tatlı tatlı, hoş, yumuşakça, nazikçe, kibarca, sevimli bir şekilde, şirin şirin, hoş bir şekilde
SWEETMEAT : English Turkish
n. şekerleme, tatlı, pasta
SWEETNESS : English Turkish
n. tatlılık, güzel koku, hoş koku, tazelik, şirinlik, sevimlilik, yumuşaklık, naziklik, nezaket
SWEETS : English Turkish
n. şekerleme
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani