Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SWEEPBACK : English Turkish

adj. geriye meyilli

SWEEPER : English Turkish

n. çöpçü, sokak süpürücü, halı temizleme makinesi, mayın tarayıcı, defans arkası oyuncu

SWEEPING : English Turkish

adj. süpüren, şiddetli, sert esen, geniş bir alanı kapsayan, coşkulu, nefes kesici, ezici, geniş kapsamlı, köklü, radikal, genel

SWEEPING CHANGES : English Turkish

köklü değişiklikler, geniş kapsamlı değişiklikler

SWEEPINGS : English Turkish

n. süprüntü

SWEEPS : English Turkish

n. ayaktakımı, süprüntü, çerçöp, kırpıntı, kırıntı, döküntü

SWEEPSTAKE : English Turkish

n. müşterek bahis, piyango, çekiliş, ikramiye

SWEEPSTAKES : English Turkish

n. müşterek bahis, piyango, çekiliş

SWEET : English Turkish

interj. şekerim, tatlım

SWEET : English Turkish

n. tatlı, şeker, tatlı şey, tatlılık, tat, zevk, güzel koku

SWEET : English Turkish

adj. tatlı, şekerli, sevimli, şirin, cici, hoş, güzel, yumuşak başlı, nazik, mis gibi, lezzetli, ahenkli, melodik, verimli, asitsiz (mineral), kükürtsüz (benzin vb.), kolay, rahat

SWEET ALMOND : English Turkish

n. tatlı badem

SWEET AND SOUR : English Turkish

adj. şeker

SWEET BASIL : English Turkish

n. reyhan

SWEET CHESNUT : English Turkish

n. tatlı kestane

SWEET CHESTNUT : English Turkish

kestane

SWEET CIDER : English Turkish

n. elma şırası

SWEET CORN : English Turkish

n. mısır, tane mısır

SWEET CYDER : English Turkish

n. elma şırası

SWEET DREAMS : English Turkish

tatlı rüyalar

SWEET FACE : English Turkish

güzel yüz

SWEET FANNY : English Turkish

n. hiçbir şey

SWEET MARJORAM : English Turkish

n. mercanköşk

SWEET NATURED : English Turkish

adj. nazik, yumuşak huylu, iyi huylu, mülayim

SWEET NOTHINGS : English Turkish

n. tatlı sözler, havadan sudan konuşma (sevgililer)