English Turkish
SWEETSCENTED : English Turkish
adj. hoş kokulu, tatlı kokulu, mis kokan
SWEETSHOP : English Turkish
n. şekerci dükkânı, pastane
SWEETY : English Turkish
n. sevgili, şekerleme
SWEETY : English Turkish
interj. canım, cicim, sevgilim, şekerim, tatlım
SWELL : English Turkish
n. şık, şiş, züppe, şişme, kabarma, yükselme, artma, şişkinlik, tümsek, yükseklik, kodaman, yaman herif, ölü deniz
SWELL : English Turkish
adj. güzel, harika, müthiş, şık, havalı, şık (giyinim), şiş, züppe
SWELL : English Turkish
v. şişmek, kabarmak, büyümek, artmak, dolmak, yükselmek, rüzgârla şişmek, taşmak, boşalmak (göztaşı vb.), iftihar etmek, gurur duymak, koltukları kabarmak, gururlandırmak, koltuklarını kabartmak
SWELL MOB : English Turkish
şık dolandırıcı, iyi giyimli yankesici
SWELL ORGAN : English Turkish
n. org boru muhafazasındaki borular
SWELL OUT : English Turkish
v. şişmek, şişirmek, yükseltmek, artırmak
SWELL UP : English Turkish
şişmek, şişirmek, yükseltmek, artırmak
SWELLED : English Turkish
adj. büyümüş, şişmiş, kabarmış
SWELLED HEAD : English Turkish
kendini beğenmiş, kibirli tip
SWELLING : English Turkish
adj. kabaran, kabarık, şişirilmiş, abartılı, şiş
SWELLING : English Turkish
n. şişirme, kabarma, yükseltme, yükselme, şişme, şiş, şişkinlik, şişlik, kabartı, yumru, çıban
SWELTER : English Turkish
n. terleme, sıcaktan bunalma, yanma, hararet, cehennem
SWELTER : English Turkish
v. bunalmak, sıcak basmak, terlemek, yanmak, sıcaktan bayılmak
SWELTERING : English Turkish
adj. bunaltıcı, aşırı sıcak, bayıltıcı (sıcak), sıcaktan bunalan
SWELTRY : English Turkish
adj. bunaltıcı, aşırı sıcak, bayıltıcı (sıcak), sıcaktan bunalan
SWERVE : English Turkish
v. yoldan çıkmak, sapmak, dönmek, vazgeçmek, ödün vermek, çelmek (top), döndürmek, saptırmak, caymak
SWIFT : English Turkish
elektronik banka transferlerinin mesajlaşma sistemi
SWIFT : English Turkish
n. bir soyadı; Jonathan Swift (
1745), İrlanda asıllı İngiliz hicivci, "Dürüst Teklif" ve "Gulliver'in Maceraları" nın yazarı
SWIFT : English Turkish
n. kara sağan (kuş), ebabil
SWIFT : English Turkish
adj. çevik, hızlı, süratli, çabuk geçen, çabuk, tez canlı, eli çabuk
SWIFT HANDED : English Turkish
eli çabuk, tezel
- Azerbaijani
- Azerbaijani To Azerbaijani
- Azerbaijani To English
- Azerbaijani To Persian(Farsi)
- Turkish
- Turkish To Turkish
- Turkish To English
- Turkish To Germany
- Turkish To French
- English
- English To Azerbaijani
- English To Turkish
- Germany
- Germany To Turkish
- French
- French To Turkish
- تورکجه
- تورکجه To Persian(Farsi)
- تورکجه To تورکجه
- Persian(Farsi)
- Persian(Farsi) To Azerbaijani