Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
SWIFT OF FOOT : English Turkish

ayağı çabuk, hızlı koşan

SWIFT TO ANGER : English Turkish

kızmaya hazır, çabuk sinirlenen

SWIFT TO TAKE OFFENSE : English Turkish

aşırı alıngan, alıngan

SWIFT WIT : English Turkish

n. ince espri

SWIFTFOOTED : English Turkish

adj. ayağı çabuk, hızlı koşan

SWIFTIAN : English Turkish

adj. Jonathan Swift'e (İngiliz satirist/hicivci) ait

SWIFTLY : English Turkish

adv. hızla, süratle, çabucak, çabuk

SWIFTNESS : English Turkish

n. çabukluk, hız, sürat, tezlik

SWIG : English Turkish

n. içme, bir dikişte içme, bir yudum, kafayı çekme

SWIG : English Turkish

v. içmek, bir yudumda içmek, kafaya dikmek

SWILL : English Turkish

n. çalkalama, durulama, mutfak artıkları, domuz yemi, bulaşık suyu, iğrenç yemek, kalitesiz şey

SWILL : English Turkish

v. bol suyla yıkamak, çalkalamak, çok içmek, kafayı çekmek

SWILL OUT : English Turkish

çalkalamak, suda çalkalayarak temizlemek, bol suyla yıkamak

SWIM : English Turkish

n. yüzme, baş dönmesi, derin ve bol balıklı su

SWIM : English Turkish

v. yüzmek, dolmak, taşmak, dönmek, yüzdürmek, ıslatmak

SWIM LIKE A BRICK : English Turkish

yüzme bilmemek, batmak

SWIM OVERARM : English Turkish

v. kulaç atarak yüzmek

SWIMMER : English Turkish

n. yüzücü, yüzgeç, yüzme organı

SWIMMERET : English Turkish

n. yüzgeç ayak (yengeç vb.)

SWIMMING : English Turkish

adj. yüzmeye yarayan, dönen (baş), yüzme

SWIMMING : English Turkish

n. yüzme, yüzücülük, yüzüş

SWIMMING BATH : English Turkish

yüzme havuzu

SWIMMING BLADDER : English Turkish

hava kesesi

SWIMMING OF THE HEAD : English Turkish

n. baş dönmesi

SWIMMING POOL : English Turkish

yüzme havuzu