Multilingual Turkish Dictionary English Turkish

SYNE : English Turkish

prep. den beri

SYNECDOCHE : English Turkish

n. dar anlamlı bir sözcüğü geniş anlamda kullanma

SYNERGISTIC : English Turkish

adj. etkileşen, karşılıklı etkili olan, birbirine bağlı

SYNESIS : English Turkish

n. sözdizimi hatası

SYNOD : English Turkish

n. kilise meclisi, rahipler meclisi, kavuşma [ast.], kavuşum [ast.]

SYNONYM : English Turkish

n. eşanlamlı sözcük, anlamdaş sözcük, sinonim

SYNONYMOUS : English Turkish

adj. eşanlamlı, anlamdaş, aynı anlamlı, sinonim

SYNOPSIS : English Turkish

n. özet, ilk üç incil

SYNOPTIC : English Turkish

adj. özet niteliğinde, konuyu aynı yönden ele alan, ilk üç incil ile ilgili

SYNOPTIST : English Turkish

n. matta, Luka ve Markos, aynı bakış açılı incil yazarları

SYNOVIA : English Turkish

n. sinovya, eklem hareketini kolaylaştıran albüminli madde

SYNOVITIS : English Turkish

n. sinovit

SYNTACTIC : English Turkish

adj. sözdizimsel, sözdizimi kuralları ile ilgili

SYNTACTICAL : English Turkish

adj. sözdizimsel, sözdizimi kuralları ile ilgili

SYNTACTICALS : English Turkish

n. dizimsel terimler

SYNTAX : English Turkish

n. sözdizimi, sentaks, sözdizimi kuralları, kanıtlanım teorisi

SYNTHESIS : English Turkish

n. sentez, bireşim

SYNTHESIZE : English Turkish

v. sentezlemek, sentez yapmak

SYNTHETIC : English Turkish

n. sentetik

SYNTHETIC : English Turkish

adj. sentetik, yapay, suni, çekimli [dilb.]

SYNTHETICAL : English Turkish

adj. sentetik, yapay, suni, çekimli [dilb.]

SYNTHETIZE : English Turkish

v. sentezlemek, sentez yapmak

SYNTONIZE : English Turkish

v. uydurmak, ayarlamak

SYNTONY : English Turkish

n. frekansını ayarlama, birbirine uydurma, rezonans, çevreye uyma

SYPHILIS : English Turkish

n. frengi, sifilis