Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
TAKE A TURN FOR THE BETTER : English Turkish

v. daha iyiye gitmek

TAKE A VACATION : English Turkish

v. izine çıkmak

TAKE A VOTE ON : English Turkish

v. oya sunmak

TAKE A VOW : English Turkish

adak adamak

TAKE A WALK : English Turkish

yürüyüşe çıkmak, dolaşmak, dolaşmaya çıkmak, hava almak, hava almaya çıkmak, gezinmek

TAKE A WHACK AT : English Turkish

v. denemek

TAKE A WHIFF : English Turkish

v. nefes çekmek

TAKE A WORD IN THE WRONG SENSE : English Turkish

v. ters anlamak, yanlış anlamak, yanlış anlama çekmek

TAKE ABACK : English Turkish

şaşırtmak

TAKE ACCOUNT OF : English Turkish

dikkate almak, hesaba katmak

TAKE ACTION : English Turkish

şikâyet etmek, dava açmak, harekete geçmek

TAKE ADVANTAGE OF : English Turkish

yararlanmak, faydalanmak, kullanmak, çıkar sağlamak, istismar etmek

TAKE AFTER : English Turkish

çekmek, benzemek

TAKE AIM AT : English Turkish

hedeflemek, nişan almak, hedef almak

TAKE ALARM : English Turkish

irkilmek, rahatsız olmak

TAKE ALONG : English Turkish

yanına almak, beraber götürmek, yanında götürmek

TAKE AMISS : English Turkish

yanlış anlamak, ters anlamak, kötüye çekmek

TAKE AN AIRING : English Turkish

v. hava almak, hava almaya çıkmak

TAKE AN EXAMINATION : English Turkish

sınav olmak

TAKE AN EXAMPLE BY : English Turkish

v. örnek almak, özenmek, taklit etmek

TAKE AN OATH : English Turkish

ahdetmek, yemin etmek, ant içmek

TAKE AN OPPORTUNITY : English Turkish

v. fırsat yakalamak, fırsat bulmak

TAKE APART : English Turkish

ayırmak, koparmak

TAKE AS AN EXAMPLE : English Turkish

v. örnek almak

TAKE ASIDE : English Turkish

v. ayrı tutmak, kenara koymak