Multilingual Turkish Dictionary

English Turkish

English Turkish
TAKE TO WIFE : English Turkish

evlenmek

TAKE TOW : English Turkish

v. sürüklenmek

TAKE TROUBLE : English Turkish

zahmet etmek

TAKE TURNS : English Turkish

nöbetleşmek, nöbetleşe yapmak

TAKE UMBRAGE AT : English Turkish

v. alınmak, gücenmek, içerlemek

TAKE UP : English Turkish

v. almak, kaldırmak, kısaltmak (elbise), tutmak, tamamlamak, karışmak, meşgul olmak, yakalamak, sözünü kesmek

TAKE UP A LOAN ON : English Turkish

v. borçlanmak

TAKE UP ARMS : English Turkish

silâha sarılmak

TAKE UP ONE'S INDENTURES : English Turkish

v. sözleşme aşamasına gelmek, deneme süresi bitip sözleşme yapmak

TAKE UP ONE'S RESIDENCE : English Turkish

yerleşmek

TAKE UP SERIOUSLY : English Turkish

v. benimsemek

TAKE UP SMB.'S QUARREL : English Turkish

v. kavgada taraf tutmak

TAKE UP THE GLOVE : English Turkish

meydan okumaya karşılık vermek, düello davetini kabul etmek

TAKE UP THE HATCHET : English Turkish

savaş baltasını çıkarmak, savaş açmak

TAKE UP THE SLACK : English Turkish

v. boşunu almak

TAKE UPON ONESELF : English Turkish

üstlenmek, yüklenmek, üzerine almak

TAKE VENGEANCE ON : English Turkish

öç almak, intikam almak

TAKE VENGEANCE UPON : English Turkish

öç almak, intikam almak

TAKE VOWS : English Turkish

v. rahibe olmak

TAKE WALK FOR A WALK : English Turkish

v. gezdirmek

TAKE WARNING BY : English Turkish

v. ibret almak

TAKE WING : English Turkish

kanatlanmak, uçmak, tüymek, sıvışmak

TAKE WITH : English Turkish

v. hoşuna gitmek

TAKE YOUR PICK : English Turkish

interj. istediğini al, seç bakalım

TAKE YOUR TIME : English Turkish

acele etmeyin